"ER" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ER" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 230

SURE ADI AYET
Nisa (176) Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah size "kelâle" (babasız ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor: Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa bıraktığı malın yarısı onundur. EğER kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, ERkek kardeş ona varis olur. EğER kız kardeşlER iki iselER, (ERkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. EğER kardeşlER ERkekli kızlı iselER o zaman, (bir) ERkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor. Allah hER şeyi hakkıyla bilendir.
Maide (3) Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestiklERiniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşERek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzERinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirlER dininizden (onu yok etmekten) ümitlERini kestilER. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale ERdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlERden) yERse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok mERhamet edicidir.
Maide (35) Ey iman edenlER! Allah'a karşı gelmekten sakının, ona yaklaşmaya vesile arayın ve onun yolunda cihad edin ki kurtuluşa EResiniz.
Maide (38) Yaptıklarına bir karşılık ve Allah'tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzERe hırsız ERkek ile hırsız kadının ellERini kesin. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Maide (58) Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yERine koyuyorlar. Bu şüphesiz onların akılları ERmeyen bir toplum olmalarındandır.
Maide (67) Ey PeygambER! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. EğER bunu yapmazsan onun vERdiği peygambERlik görevini yERine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirlER topluluğunu hidayete ERdirmeyecektir.
Maide (90) Ey iman edenlER! (Aklı örten) içki (ve benzERi şeylER), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birER pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa EResiniz.
Maide (94) Ey iman edenlER! Andolsun, Allah sizlERi, ellERinizin ve mızraklarınızın ERişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı ayırıp meydana çıkarsın. Kim bundan (bu açıklamadan) sonra haddini tecavüz edERse ona elem dolu bir azap vardır.
Maide (100) (Ey Muhammed!) De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile." Ey akıl sahiplERi Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa EResiniz.
Maide (103) Allah ne "Bahîre" ne "Sâibe", ne "Vasîle" ne de "Hâm" diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenlER Allah'a karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ERmez.
Enam (144) Yine (ERkek ve dişi olarak) deveden iki, sığırdan da iki. De ki: "İki ERkeği mi haram kıldı, iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlERinde bulunan (yavru)ları mı? Yoksa Allah size bunları haram ettiğinde orada hazır mı idiniz!?" İnsanları bilgisizce saptırmak için Allah'a karşı yalan uyduran kimseden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah zalimlER topluluğunu doğru yola iletmez.
Enam (143) O, (Hayvanlardan) sekiz eşi de yaratandır: (ERkek ve dişi olarak) koyundan iki, keçiden de iki. Ey Muhammed! De ki: "Allah iki ERkeği mi haram kıldı, yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlERinde bulunan (yavru)ları mı? EğER doğru söyleyenlER iseniz bana bilERek habER vERin."
Enam (139) Bir de dedilER ki: "Şu hayvanların karınlarındaki yavrular (canlı olursa) sırf ERkeklERimize aittir. Karılarımıza ise haramdır." EğER ölü olursa o vakit onda hepsi ortaktırlar. Allah onların bu tür nitelemelERinin cezasını vERecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Enam (135) De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Ama dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını yakında öğreneceksiniz. Şüphesiz, zalimlER kurtuluşa ERemezlER.
Enam (125) Allah hER kimi doğruya ERdirmek istERse onun göğsünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak istERse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle vERir.
Enam (124) Onlara bir âyet geldiği zaman, "Allah elçilERine vERilenin bir benzERi bize de vERilinceye kadar asla inanmayacağız" dERlER. Allah elçilik görevini kime vEReceğini çok iyi bilir. Suç işleyenlERe Allah katından bir aşağılık ve yapmakta oldukları hilekârlık sebebiyle çetin bir azap ERişecektir.
Enam (86) İsmail'i, Elyasa'ı, Yûnus'u ve Lût'u da hidayete ERdirmiştik. HER birini âlemlERe üstün kılmıştık.
Enam (85) ZekERiya'yı, Yahya'yı, İsa'yı, İlyas'ı doğru yola ERdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselERden idi.
Enam (84) Biz ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik. Hepsini hidayete ERdirdik. Daha önce Nûh'u da hidayete ERdirmiştik. Zürriyetinden Dâvud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yûsuf'u, Mûsâ'yı ve Hârûn'u da. İyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız.
Enam (75) İşte böylece İbrahim'e göklERdeki ve yERdeki hükümranlığı ve nizamı göstERiyorduk ki kesin ilme ERenlERden olsun.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Sonraki Sayfa >