"ER" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ER" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 230

SURE ADI AYET
Enam (56) De ki: "Sizin, Allah'tan başka ibadet ettiğiniz şeylERe ibadet etmem bana kesinlikle yasaklandı. Ben sizin arzularınıza uymam. (Uyarsam) o takdirde sapmış olurum, hidayete ERenlERden olmam."
Enam (21) Kim Allah'a karşı yalan uydurandan, ya da onun âyetlERini yalanlayandan daha zalimdir? Şüphesiz ki, zalimlER kurtuluşa ERemez.
Enam (19) De ki: "Şahitlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahittir. İşte bu Kur'an bana, onunla sizi ve ERiştiği hERkesi uyarayım diye vahyolundu. GERçekten siz mi Allah ile bERabER başka ilahlar olduğuna şahitlik ediyorsunuz?" De ki: "Ben şahitlik etmem. O, ancak tek bir ilahtır ve şüphesiz ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylERden uzağım."
Enam (152) Rüşdüne ERişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz hERkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun. Allah'a vERdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti.
Enam (154) Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, hER şeyi açıklamak, hidayet ve rahmete ERdirmek için Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vERdik ki RablERinin huzuruna varacaklarına iman etsinlER.
Araf (157) Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambERe uyan kimselERdir. O, onlara iyiliği emredER, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeylERi helal, kötü ve pis şeylERi haram kılar. ÜzERlERindeki ağır yüklERi ve zincirlERi kaldırır. Ona iman edenlER, ona saygı göstERenlER, ona yardım edenlER ve ona indirilen nura (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa ERenlERdir.
Araf (152) Buzağıyı ilah edinenlERe mutlaka (ahirette) RablERinden bir gazab, dünya hayatında ise bir zillet ERişecektir. İşte biz iftiracıları böyle cezalandırırız.
Araf (135) Fakat ERişeceklERi bir süreye kadar biz azabı üzERlERinden kaldırınca hemen yeminlERini bozarlar.
Araf (81) "Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle ERkeklERe yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz."
Araf (69) "Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir (vahy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nûh kavminden sonra onların yERine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah'ın nimetlERini hatırlayın ki kurtuluşa EResiniz."
Araf (49) "Sizin, ‘Allah bunları rahmete ERdirmez' diye yemin ettiklERiniz şunlar mı?" (Sonra cennetliklERe dönERek) "Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" dERlER.
Araf (43) Biz onların kalplERinde kin namına ne varsa söküp attık. Altlarından da ırmaklar akar. "Hamd, bizi buna ERiştiren Allah'a mahsustur. EğER Allah'ın bizi ERiştirmesi olmasaydı, biz hidayete ERmiş olamazdık. Andolsun Rabbimizin peygambERlERi bize hakkı getirmişlER" dERlER. Onlara, "İşte yaptığınız (iyi işlER) sayesinde kendisine varis kılındığınız cennet!" diye seslenilir.
Araf (37) Kim, Allah'a karşı yalan uyduran veya onun âyetlERini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendilERi için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları ERişir. Sonunda kendilERine melek elçilERimiz, canlarını almak için geldiğinde, "Hani Allah'ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeylER nERede?" dERlER. Onlar da, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular" dERlER ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlERine şahitlik edERlER.
Araf (8) O gün amellERin tartılması da haktır. KimlERin sevabı ağır basarsa işte onlar kurtuluşa ERenlERdir.
Enfal (25) Sadece içinizden zulmedenlERe ERişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah azabı çetin olandır.
Enfal (45) Ey iman edenlER! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki kurtuluşa EResiniz.
Tevbe (19) Siz hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram'ın bakım ve onarımını, Allah'a ve âhiret gününe iman edip Allah yolunda cihad eden kimse(lERin amellERi) gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit olmazlar. Allah zâlim topluluğu doğru yola ERdirmez.
Tevbe (20) İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad eden kimselERin mERtebelERi, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya ERenlERin ta kendilERidir.
Tevbe (24) De ki: "EğER babalarınız, oğullarınız, kardeşlERiniz, eşlERiniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenlER size Allah'tan, peygambERinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola ERdirmez."
Tevbe (37) Haram ayları ERtelemek, ancak inkarda daha da ilERi gitmektir ki bununla inkar edenlER saptırılır. Allah'ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah'ın haram kıldığını helal kılmak için Haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işlERi, kendilERine süslenip güzel göstERildi. Allah inkarcı toplumu doğru yola iletmez.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Sonraki Sayfa >