"ET" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ET" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 737

SURE ADI AYET
Araf (127) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: "Sen (sihirbazları cezalandıracaksın da) Mûsâ'yı ve kavmini, bu ülkede fesat çıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk ETsinler diye bırakacak mısın?" Firavun, "Biz onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz onların üzerinde ezici bir güce sahibiz?" dedi.
Araf (123) Firavun, "Ben size izin vermeden ona iman ETtiniz ha!" dedi. "Şüphesiz bu halkını oradan çıkarmak için şehirde kurduğunuz bir tuzaktır. Göreceksiniz!"
Araf (121) "Âlemlerin Rabbine iman ETtik" dediler.
Araf (103) Sonra onların ardından Mûsâ'yı, apaçık mucizelerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gönderdik de onları (mucizeleri) inkar ETtiler. Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu.
Araf (96) Eğer, o memlekETlerin halkları iman ETseler ve Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, elbETte onların üstüne gökten ve yerden nice berekETler (in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik.
Araf (93) (Şuayb) onlardan yüzçevirdi ve dedi ki: "Ey kavmim! Andolsun, ben size Rabbimin vahyETtiklerini ulaştırdım. Size nasihat de ETtim. Şimdi ben, inkarcı bir topluluğa nasıl üzülürüm?"
Araf (89) "Allah bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra eğer ona dönersek mutlaka Allah'a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi olmadıkça sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir. Rabbimiz her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Biz yalnız Allah'a tevekkül ETtik. Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında gerçekle hükmET. Çünkü sen hükmedenlerin en hayırlısısın."
Araf (85) Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için ondan başka hiçbir ilah yoktur. Rabbinizden size açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. İnsanların mallarını eksiltmeyin. Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk ETmeyin. İnananlar iseniz bunlar sizin için hayırlıdır."
Araf (79) Artık Salih onlardan yüz çevirdi ve "Andolsun, ben size Rabbimin vahyETtiklerini tebliğ ETtim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz" dedi.
Araf (77) NihayET deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve "Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ETtiğin azabı gETir" dediler.
Araf (73) Semûd kavmine de kardeşleri Salih'i Peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için ondan başka bir ilah yoktur. Gerçekten size Rabbinizden (benim peygamber olduğumu gösterecek) açık bir delil geldi. İşte size bir mucize olarak Allah'ın şu devesi... Bırakın onu da Allah'ın mülkünde yesin, içsin. Sakın ona bir kötülük ETmeyin. Yoksa sizi elem dolu bir azap yakalar."
Araf (72) Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri tarafımızdan bir rahmETle kurtardık. ÂyETlerimizi yalanlayan ve iman ETmemiş olanların ise kökünü kestik.
Araf (70) Onlar, "Sen bize tek Allah'a ibadET edelim, atalarımızın ibadET edegeldiklerini bırakalım diye mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bizi tehdit ETtiğin azabı bize gETir" dediler.
Araf (53) Onlar ise ancak, ("Görelim bakalım!" diyerek) Kur'an'ın bildirdiği sonucu (te'vilini) bekliyorlar. Onun bildirdiği sonuç gelip çattığı gün, önceden onu unutmuş olanlar derler ki: "Gerçekten Rabbimizin peygamberleri hakkı gETirmişler. Şimdi bizim için şefaatçılar var mı ki bize şefaat ETseler veya (dünyaya) döndürülsek de yaptıklarımızdan başkasını yapsak?" Gerçekten onlar kendilerine yazık ETmişlerdir. (İlah diye) uydurdukları (putlar) da onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Araf (49) "Sizin, ‘Allah bunları rahmETe erdirmez' diye yemin ETtikleriniz şunlar mı?" (Sonra cennETliklere dönerek) "Haydi, girin cennETe. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" derler.
Araf (44) CennETlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dETtiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va'd ETtiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "EvET" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın lanETi zalimlere!" diye seslenir.
Araf (31) Ey Ademoğulları! Her mescitde ziynETinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf ETmeyin. Çünkü o, israf edenleri sevmez.
Araf (30) Allah bir kısmına hidayET ETti, bir kısmına da sapıklık layık oldu. Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
Araf (27) Ey Âdemoğulları! AvrET yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennETten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü o ve kabilesi, onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, iman ETmeyenlerin dostları kılmışızdır.
Araf (23) Dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ETtik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 Sonraki Sayfa >