"ET" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ET" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 737

SURE ADI AYET
Ahkaf (17) Anne ve babasına, "Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken, beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?" diyen kimseye onlar Allah'a sığınarak, "Yazıklar olsun sana! İman ET, Allah'ın va'di gerçektir" diyorlar, o da, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyordu.
Ahkaf (22) Onlar ise, "Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ETtiğin şeyi başımıza gETir" dediler.
Ahkaf (27) Andolsun, biz çevrenizdeki memlekETleri de yok ETtik. (Doğru yola) dönsünler diye âyETleri tekrar tekrar açıkladık.
Ahkaf (28) Allah'ı bırakıp ona yakınlık sağlamaları için edindikleri ilahlar kendilerine yardım ETseydi ya!? Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu onların yalanı ve uydurmakta oldukları şeydir.
Ahkaf (34) İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "EvET, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş" derler. Allah, "Öyle ise inkâr ETmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.
Ahkaf (35) (Ey Muhammed!) O halde yüksek azim sahibi peygamberlerin sabrETmesi gibi sabrET. Onlar için acele ETme. Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki dünyada gündüzün bir anından başka kalmadıklarını sanırlar. Bu bir duyurudur. Ancak yoldan çıkmış olan topluluk helak edilir.
Muhammed (4) (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. NihayET onları çökertip ETkisiz hale gETirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi onlardan öc alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.
Muhammed (10) Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Allah, onları yerle bir ETmiştir. İnkâr edenlere de bu akıbETin benzerleri vardır.
Muhammed (13) (Ey Muhammed!) Seni çıkaran kendi memlekET halkından daha güçlü nice memlekET halkları vardı ki, biz onları helak ETtik. Onların hiçbir yardımcısı da olmadı.
Muhammed (23) İşte bunlar, Allah'ın lânETleyip, kulaklarını sağır, gözlerini kör ETtiği kimselerdir.
Muhammed (36) Şüphesiz dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer inanır ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, size mükafatınızı verir ve sizden mallarınızı (tamamen sarf ETmenizi) istemez.
Fetih (3) Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimETini tamamlasın, seni doğru yola ilETsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım ETsin.
Fetih (6) Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap ETmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap ETmiş, onları lanETlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!
Fetih (10) Sana bîat edenler ancak Allah'a bîat ETmiş olurlar.2 Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine gETirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir.
Fetih (11) Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: "Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde ETmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yETer? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
Fetih (19) Şüphesiz Allah, ağaç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fETih ve elde edecekleri birçok ganimETler nasip ETmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmET sahibidir.
Fetih (20) Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimETler vaad ETmiştir. Şimdilik bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir. (Allah böyle yaptı) ki, bunlar mü'minler için bir delil olsun, sizi de doğru bir yola ilETsin.
Fetih (29) Muhammed, Allah'ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çETin, birbirlerine karşı da merhamETlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alamETleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvETlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad ETmiştir.
Hucurat (11) Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe ETmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Hucurat (12) Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyETlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybETini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin ETini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamET edendir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 Sonraki Sayfa >