"HI" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "HI" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 689

SURE ADI AYET
İbrahim (7) Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz HIç şüphesiz azabım çok şiddetlidir."
İbrahim (18) Rablerini inkar edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları HIçbir şeyin (aHIrette) yararını görmezler. İşte bu derin sapıklıktır.
İbrahim (19) Allah'ın gökleri ve yeri hak ve HIkmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
İbrahim (20) Bu Allah'a HIç de güç gelmez.
İbrahim (21) İnsanların hepsi Allah'ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: "Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun Allah'ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?" Onlar da, "Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için HIçbir kurtuluş yoktur" derler.
İbrahim (31) İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, HIçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
İbrahim (32) Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, neHIrleri de HIzmetinize sunandır.
İbrahim (33) O, âdetleri üzere hareket eden güneşi ve ayı sizin HIzmetinize sunan, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verendir.
İbrahim (38) "Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte HIçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
Hicr (80) Andolsun, HIcr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
Hicr (85) Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve HIkmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
Nahl (3) Allah, gökleri ve yeri hak ve HIkmete uygun olarak yarattı. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yücedir.
Nahl (12) O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin HIzmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emri ile sizin HIzmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.
Nahl (13) Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin HIzmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır.
Nahl (14) O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin HIzmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) onun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.
Nahl (20) Allah'ı bırakıp da taptıkları şeyler, yaratılmış olduklarına göre HIçbir şey yaratamazlar.
Nahl (23) Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları HIç sevmez.
Nahl (28) O kafirler, nefislerine zulmederlerken melekler onların canlarını alır da onlar teslim olup, "Biz HIçbir kötülük yapmıyorduk" derler. (Melekler de şöyle diyecekler:) "Hayır! Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir."
Nahl (35) Allah'a ortak koşanlar dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka HIçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan HIçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
Nahl (41) Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda HIcret edenlere gelince, elbette onları dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. AHIret mükafatı ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi...
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Sonraki Sayfa >