"HI" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "HI" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 689

SURE ADI AYET
Neml (32) "Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça HIçbir işe kesin olarak karar vermem."
Neml (75) Gökte ve yerde gâib (gizli) HIçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) olmasın.
Neml (77) Şüphesiz o, elbette mü’minler için bir HIdayet ve bir rahmettir.
Kasas (14) Mûsâ olgunluk çağına ulaşıp gelişimini tamamlayınca biz ona ilim ve HIkmet verdik. Biz iyilik edenleri böyle mükafatlandırırız.
Kasas (37) Mûsâ, "Katından kimin HIdayet getirdiğini ve bu yurdun (güzel) sonucunun kimin olacağını Rabbim daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler" dedi.
Kasas (43) Andolsun, ilk nesilleri yok ettikten sonra Mûsâ'ya -düşünüp ibret alsınlar diye- insanların kalp gözünü açan deliller ve bir HIdayet rehberi, bir rahmet olarak Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.
Kasas (46) Yine biz (Mûsâ'ya) seslendiğimiz zaman Tûr'un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine HIçbir uyarıcı gelmeyen bir kavmi, düşünüp öğüt alsınlar diye uyarman için (o haberleri) sana bildiriyoruz.
Kasas (70) O, Allah'tır. O'ndan başka HIçbir ilah yoktur. Dünyada da aHIrette de hamd O'na mahsustur. Hüküm yalnızca O'nundur. Kesinlikle O'na döndürüleceksiniz.
Kasas (85) Kur'an'ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: "Rabbim HIdayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir."
Kasas (88) Sen Allah ile beraber başka bir ilaha ibadet etme. Ondan başka HIçbir ilah yoktur. Onun zatından başka her şey yok olacaktır. Hüküm yalnızca O'nundur ve kesinlikle O'na döndürüleceksiniz.
Ankebut (8) Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Şâyet onlar seni, hakkında HIçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim.
Ankebut (12) İnkar edenler iman edenlere, "Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim" derler. Halbuki onların günahlarından HIçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır.
Ankebut (17) "Siz Allah'ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah'ı bırakarak taptıklarınızın size HIçbir rızık vermeye güçleri yetmez. Öyle ise rızkı Allah'ın katında arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz."
Ankebut (26) Bunun üzerine Lût, ona (İbraHIm'e) iman etti. İbraHIm, "Ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) HIcret edeceğim. Şüphesiz o mutlak güç saHIbidir, hüküm ve HIkmet saHIbidir" dedi.
Ankebut (28) Lût'u da peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: "Gerçekten siz, sizden önce dünyada HIçbir toplumun yapmadığı bir hayasızlığı işliyorsunuz."
Ankebut (42) Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç saHIbidir, hüküm ve HIkmet saHIbidir.
Ankebut (44) Allah gökleri ve yeri hak ve HIkmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar için bir ibret vardır.
Ankebut (48) Sen şu Kur'an'dan önce HIçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. (Okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar, şüpheye düşerlerdi.
Ankebut (61) Andolsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı HIzmetinize kim verdi?" diye soracak olsan mutlaka, "Allah" diyeceklerdir. O halde nasıl(haktan) döndürülüyorlar?
Rum (8) Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında HIç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve HIkmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Sonraki Sayfa >