"HI" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "HI" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 689

SURE ADI AYET
Ahzab (1) Ey Peygamber! Allah'a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve HIkmet saHIbidir.
Ahzab (4) Allah, HIçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.
Ahzab (5) Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size HIçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Ahzab (17) De ki: "Eğer Allah size bir kötülük dilese, sizi Allah'tan koruyacak kimdir? Yahut size bir rahmet dilese buna engel olacak kimdir?" Onlar kendilerine Allah'tan başka HIçbir dost ve HIçbir yardımcı bulamazlar.
Ahzab (25) Allah inkar edenleri, HIçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah, savaşta mü'minlere kâfi geldi. Allah kuvvetlidir, mutlak güç saHIbidir.
Ahzab (34) Siz evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve HIkmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah en gizli şeyi bilendir, hakkıyla haberdardır.
Ahzab (36) Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, HIçbir mü'min erkek ve HIçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Ahzab (39) Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah'ın vaHIylerini tebliğ eden, Allah'tan korkan, başka HIç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeter.
Ahzab (40) Muhammed, sizin erkeklerinizden HIçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resülü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Ahzab (50) Ey Peygamber! Biz sana meHIrlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber HIcret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, meHIrsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere eşleri ve saHIp oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Ahzab (65) Onlar, orada ebedi olarak kalacaklardır. HIçbir dost, HIçbir yardımcı bulamayacaklardır.
Sebe (1) Hamd, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisinin olan Allah'a mahsustur. Hamd aHIrette de O'na mahsustur. O, hüküm ve HIkmet saHIbidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.
Sebe (21) Oysa şeytanın onlar üzerinde HIçbir hakimiyeti yoktu. Ancak aHIrete inananları, onun hakkında şüphe içinde bulunanlardan ayırt edelim diye (ona bu fırsatı verdik). Senin Rabbin her şey üzerinde hakiki bir koruyucudur.
Sebe (22) (Ey Muhammed!) De ki: "Allah'ı bırakıp da ilah olduklarını iddia ettiklerinizi çağırın. Göklerde ve yerde zerre kadar bir şeye saHIp değillerdir. Onların yerde ve gökte HIçbir ortaklıkları yoktur. Allah'ın onlardan bir yardımcısı da yoktur.
Sebe (24) De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık verir?" De ki: "Allah. O halde ya biz HIdayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!"
Sebe (27) De ki: "Allah'a ortak tuttuklarınızı bana gösterin! Hayır! (HIçbir şey Allah'a ortak olamaz.) Aksine O, mutlak güç saHIbi, hüküm ve HIkmet saHIbi Allah'tır."
Sebe (32) Büyüklük taslayanlar zayıf ve güçsüz görülenlere, "Size HIdayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olanlar sizlerdiniz" derler.
Sebe (33) Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, "Hayır, bizi HIdayetten saptıran gece ve gündüz kurduğunuz tuzaklardır. Çünkü siz bize Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı emrediyordunuz" derler. Azabı görünce de içten içe pişmanlık duyarlar. Biz de inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar geçiririz. Onlar ancak yapmakta olduklarının cezasını göreceklerdir.
Sebe (44) Oysa biz onlara okuyup inceleyecekleri kitaplar vermedik. Onlara senden önce HIçbir uyarıcı da göndermedik.
Sebe (50) De ki: "Ben eğer sapmışsam ancak kendi aleyHIme sapmış olurum. Eğer HIdayete ermişsem bu da Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 Sonraki Sayfa >