"Il" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Il" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 604

SURE ADI AYET
Fatiha (7) Bizi doğru yola, kendIlerine nimet verdiklerinin yoluna Ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değIl.
Bakara (26) Allah bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bIlirler. Küfre saplananlar ise, "Allah örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla bir çoklarını saptırır, bir çoklarını da doğru yola Iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.
Bakara (27) Onlar, Allah'a verdikleri sözü, pekiştirIlmesinden sonra bozan, Allah'ın korunmasını emrettiği bağları (iman, akrabalık, beşeri ve ahlâki bütün IlişkIleri) koparan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendIleridir.
Bakara (34) Hani meleklere, "Adem için saygı Ile eğIlin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı Ile eğIlmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.
Bakara (41) Elinizdeki Tevrat'ı tasdik edici olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin. Onu inkâr edenlerin Ilki olmayın. Âyetlerimi az bir karşılığa değişmeyin ve bana karşı gelmekten sakının.
Bakara (51) Hani, biz Mûsâ Ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz.
Bakara (54) Mûsâ kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Sizler, buzağıyı Ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza tövbe edin de nefislerinizi öldürün (kendinizi düzeltin). Bu, Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah da onların tövbesini kabul etti. Çünkü o, tövbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir."
Bakara (57) Bulutu üstünüze gölge yaptık. Size, kudret helvası Ile bıldırcın indirdik. "Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin" (dedik). Onlar (verdiğimiz nimetlere nankörlük etmekle) bize zulmetmedIler fakat, kendIlerine zulmediyorlardı.
Bakara (58) Hani, "Şu memlekete girin. Orada dIlediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğIlerek tevazu Ile girin ve "hıtta!" (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyIlik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz" demiştik.
Bakara (62) Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) Ile, YahudIler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır" (diye hükmedIlmiştir).
Bakara (63) Hani, (Tevrat Ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve "Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab'ı sıkı tutun, onun içindekIleri düşünün (gafIl olmayın)" demiştik.
Bakara (73) "Sığırın bir parçası Ile öldürülene vurun" dedik. (DenIleni yaptılar ve ölü dirIldi.) İşte, Allah ölüleri böyle dirIltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.
Bakara (87) Andolsun, Mûsâ'ya Kitabı (Tevrat'ı) verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa'ya mucizeler verdik. Onu Ruhu'l-Kudüs (CebraIl) Ile destekledik. Size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikçe, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürmediniz mi?
Bakara (89) KendIlerine ellerindekini (Tevrat'ı) tasdik eden bir kitap (Kur'an) gelince onu inkar ettIler. Oysa, daha önce (bu kitabı getirecek peygamber Ile) inkarcılara (Arap müşriklerine) karşı yardım istiyorlardı. (Tevrat'tan) tanıyıp bIldikleri (bu peygamber) kendIlerine gelince ise onu inkar ettIler. Allah'ın lâneti inkarcıların üzerine olsun.
Bakara (92) Andolsun, Mûsâ size açık mucizeler getirmişti de, arkasından sizler nefislerinize zulüm ederek buzağıyı Ilah edinmiştiniz.
Bakara (97) De ki: "Her kim CebraIl'e düşman ise, bIlsin ki o, Allah'ın izni Ile Kur'an'ı; önceki kitapları doğrulayıcı, mü'minler için de bir hidayet rehberi ve müjde verici olarak senin kalbine indirmiştir."
Bakara (102) Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) BabIl'deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe Ilham edIlen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdIler. Halbuki o iki melek, "Biz ancak imtihan için gönderIlmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme" demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi Ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendIlerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını bIliyorlardı. KendIlerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bIlselerdi.
Bakara (119) Şüphesiz biz seni hak Ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değIlsin.
Bakara (120) Sen dinlerine uymadıkça, ne YahudIler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: "Allah'ın yolu asıl doğru yoldur." Sana gelen Ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bIlmiş ol ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.
Bakara (127) Hani İbrahim, İsmaIl Ile birlikte evin (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bIlensin" diyorlardı.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >