"Il" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Il" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 604

SURE ADI AYET
Hac (16) Böylece biz Kur'an'ı apaçık âyetler halinde indirdik. Şüphesiz Allah dIlediğini doğru yola Iletir.
Hac (24) Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye layık olan Allah'ın yoluna IletIlmişlerdir.
Hac (25) İnkar edenler Ile Allah'ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir.) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız.
Hac (27) İnsanlar arasında haccı Ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Hac (34) Her ümmet için, Allah'ın kendIlerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin Ilahınız bir tek Ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!
Hac (44) İbrahim'in kavmi Ile Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).
Hac (53) Allah şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar Ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesIlesi kılmak için böyle yapar. Hiç şüphesiz ki o zalimler derin bir ayrılık içindedirler.
Hac (54) Bir de kendIlerine Ilim verIlmiş olanlar onun, Rabbinden gelen hak olduğunu bIlsinler, böylece ona iman etsinler ve sonuçta da kalpleri ona saygı duysun diye Allah böyle yapar. Hiç şüphe yok ki Allah iman edenleri doğru yola Iletir.
Müminun (6) Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla IlişkIlerinden dolayı kınanmazlar.
Müminun (20) Yine o su Ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
Müminun (23) Andolsun biz, Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir Ilahınız yoktur. Allah'a karşı gelmekten hâlâ sakınmaz mısınız?" dedi.
Müminun (24) Bunun üzerine kendi kavminden inkar eden Ileri gelenler şöyle dedIler: "Bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dIleseydi bir melek gönderirdi. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
Müminun (32) Onlara, kendIlerinden, "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka hiçbir Ilahınız yoktur, hâlâ O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.
Müminun (33) O peygamberin kavminden, Allah'ı inkar eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendIlerine bol bol nimet verdiğimiz Ileri gelenler şöyle dedIler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."
Müminun (46) Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u mucizelerimizle ve apaçık bir delIlle Firavun ve Ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendIlerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.
Müminun (53) (İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettIler. Her grup kendinde bulunan Ile sevinmektedir.
Müminun (71) Eğer hak onların arzularına uysaydı gökler Ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini (Kur'an'ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar.
Müminun (76) Andolsun, biz onları azap Ile kıskıvrak yakaladık da yine Rablerine boyun eğmedIler ve ona yalvarıp yakarmadılar.
Müminun (80) O, dirIltendir, öldürendir. Gece Ile gündüzün birbirini takib etmesi de O'na aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Müminun (92) Allah hiçbir çocuk edinmemiştir. Onunla birlikte başka hiçbir Ilah yoktur. Öyle olsaydı her Ilah kendi yarattığını alır götürür ve mutlaka birbirlerine üstün gelmeye çalışırlardı. Gaybı da, görülen âlemi de bIlen Allah, onların yakıştırdığı nitelemelerden uzaktır. Onların koştukları ortaklardan çok yücedir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >