"Il" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Il" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 604

SURE ADI AYET
Rum (29) Fakat, zulmedenler bIlgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekIlde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola Iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
Rum (32) Allah'a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O'na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) Ile sevinip böbürlenmektedir.
Rum (53) Sen körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola Iletemezsin. Sen çağrını ancak, âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebIlirsin.
Rum (56) KendIlerine Ilim ve iman verIlmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah'ın yazısına göre, yeniden dirIlme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirIlme günüdür. Fakat siz bIlmiyordunuz."
Secde (24) Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman içlerinden emrimizle doğru yola Ileten önderler çıkardık.
Ahzab (4) Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. KendIlerine zıhâr yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola Iletir.
Ahzab (5) Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bIlmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata Ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Ahzab (32) Ey Peygamber'in hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değIlsiniz. Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda Ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.
Ahzab (49) Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel Ilişkide bulunmadan) kendIlerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendIlerini güzel bir şekIlde bırakın.
Ahzab (63) İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: "Onun Ilmi ancak Allah katındadır." Ne bIlirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Sebe (6) KendIlerine Ilim verIlenler, Rabbinden sana indirIlen Kur'an'ın gerçek olduğunu ve onun, mutlak güç sahibi ve övgüye layık Allah'ın yoluna Ilettiğini görürler.
Sebe (18) Sebe' halkı Ile bereketlendirdiğimiz kentler arasına (her biri diğerinden) görülen kentler oluşturduk. Oralarda gidiş-gelişi belirledik (seyahati kolaylaştırdık) ve onlara da şöyle dedik: "Oralarda gece gündüz güvenlik içinde dolaşın."
Sebe (22) (Ey Muhammed!) De ki: "Allah'ı bırakıp da Ilah olduklarını iddia ettiklerinizi çağırın. Göklerde ve yerde zerre kadar bir şeye sahip değIllerdir. Onların yerde ve gökte hiçbir ortaklıkları yoktur. Allah'ın onlardan bir yardımcısı da yoktur.
Sebe (26) De ki: "Rabbimiz hepimizi kıyamet günü bir araya toplayacak, sonra da aramızda hak Ile hüküm verecektir. O gerçeği apaçık ortaya koyan,2 hakkıyla bIlendir."
Sebe (30) De ki: "Sizin için belirlenen bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabIlirsiniz, ne de Ileri geçebIlirsiniz."
Fatır (24) Şüphesiz biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak Ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın.
Fatır (21) Gölge Ile sıcaklık bir olmaz.
Fatır (22) DirIler Ile ölüler de bir olmaz. Allah dIlediğine işittirir. Sen kabirde bulunanlara işittirecek değIlsin.
Fatır (19) Kör Ile gören bir olmaz.
Fatır (20) Karanlıklar Ile aydınlık bir olmaz.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >