"Ku" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Ku" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 724

SURE ADI AYET
Sebe (33) Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük taslayanlara, "Hayır, bizi hidayetten saptıran gece ve gündüz Kurduğunuz tuzaklardır. Çünkü siz bize Allah'ı inkar etmemizi ve O'na eşler koşmamızı emrediyordunuz" derler. Azabı görünce de içten içe pişmanlık duyarlar. Biz de inkar edenlerin boyunlarına demir halkalar geçiririz. Onlar ancak yapmakta olduklarının cezasını göreceklerdir.
Sebe (39) De ki: "Şüphesiz, Rabbim rızkı Kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerine başkasını verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Sebe (50) De ki: "Ben eğer sapmışsam ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem bu da Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O hakkıyla işitendir, Kuluna çok yakındır."
Sebe (51) Sen onları, dehşetli bir korKuya kapılıp da kaçıp Kurtulamayacakları ve yakın bir yerden yakalanacakları zaman bir görsen!
Fatır (32) Sonra biz o kitabı Kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur.
Fatır (28) İnsanlardan, (yeryüzünde) hareket eden (diğer) canlılardan ve hayvanlardan yine böyle çeşitli renklerde olanlar vardır. Allah'a karşı ancak; Kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Fatır (43) Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak Kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini Kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah'ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen Allah'ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.
Fatır (44) Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha da Kuvvetli idiler. Ne göklerde ve ne de yerde Allah'ı aciz bırakacak hiçbir şey vardır. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hakkıyla Kudret sahibidir.
Fatır (45) Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, Kullarını hakkıyla görmektedir.
Yasin (4) (Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
Yasin (6) Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
Yasin (22) "Hem ben, ne diye beni yaratana Kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."
Yasin (23) "Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni Kurtaramazlar."
Yasin (30) Yazık o Kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
Yasin (39) Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş Kuru hurma dalı gibi olur.
Yasin (43) Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de Kurtarılırlar.
Yasin (44) Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye Kurtarılırlar.
Yasin (61) "Ey ademoğulları! Ben size, şeytana Kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana Kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
Yasin (69) Biz o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
Yasin (70) (Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 Sonraki Sayfa >