"Ku" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Ku" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 724

SURE ADI AYET
Cin (2) (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
Cin (18) "Şüphesiz mescitler, Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye Kulluk etmeyin.
Cin (19) "Allah'ın Kulu (Muhammed), O'na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur'an'ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı."
Cin (28) Ancak seçtiği resüller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resülün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resüllerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah onların her halini Kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.
Müzzemmil (4) Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oKu.
Müzzemmil (14) Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden Kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.
Müzzemmil (20) (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni oKuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni oKuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
İnsan (6) Bir pınar ki Allah'ın Kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar.
İnsan (7) O Kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı Kuşatmış bir günden korkarlar.
İnsan (13) Orada koltuklar üzerine Kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk.
İnsan (23) Şüphe yok ki, Kur'an'ı sana elbette biz indirdik biz.
Mürselat (39) Eğer bir tuzağınız varsa haydi bana tuzak Kurun!
Nebe (34) Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir Kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
Naziat (27) (Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah Kurmuştur.
Naziat (46) Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir Kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Abese (37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün Kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
Tekvir (22) (Ey Kureyşliler!) Sizin arkadaşınız (Muhammed) bir deli değildir.
Tekvir (25) Kur'an, kovulmuş şeytanın sözü değildir.
İnfitar (16) Onlar oradan kaybolup Kurtulacak da değillerdir.
İnşikak (21) Onlara Kur'an oKunduğu zaman secde etmiyorlar.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 Sonraki Sayfa >