"NA" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "NA" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 316

SURE ADI AYET
Yusuf (109) Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin NAsıl olduğuNA bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakıNAnlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Rad (22) Onlar, Rablerinin rızasıNA ermek için sabreden, NAmazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.
Rad (32) Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkar edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam NAsılmış!
İbrahim (7) Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer NAnkörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir."
İbrahim (8) Mûsâ şöyle dedi: "Siz ve yeryüzünde buluNAnların hepsi NAnkörlük etseniz de gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır."
İbrahim (9) Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları Allah'tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarıNA götürüp, "Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz" dediler.
İbrahim (24) Görmedin mi Allah güzel bir sözü NAsıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
İbrahim (31) İNANAn kullarıma söyle, NAmazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar.
İbrahim (34) O, İstediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok NAnkördür.
İbrahim (37) "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe'nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! NAmazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler."
İbrahim (40) "Rabbim! Beni NAmaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle."
Nahl (14) O, taze et yemeniz ve takıNAcağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) onun lütfundan NAsip aramanız ve şükretmeniz içindir.
Nahl (55) Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı NAnkörlük etmek için böyle yaparlar. Bir süre daha faydalanın bakalım! Yakında bileceksiniz!
Nahl (112) Allah şöyle bir memleketi misal verdi: Orası güven ve huzur içinde idi. Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi. Fakat Allah'ın nimetlerine NAnkörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarıNA karşılık Allah onlara şiddetli açlık ve korku ızdırabını tattırdı.
İsra (3) Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
İsra (17) Nûh'tan sonra da nice nesilleri helak ettik. Kullarının güNAhlarını hakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter.
İsra (21) Bak NAsıl, onların kimini kimine üstün kıldık. Elbette ahiretteki dereceler daha büyüktür, üstünlükler daha büyüktür.
İsra (27) Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok NAnkörlük etmiştir.
İsra (66) Rabbiniz, lütfundan NAsip arayasınız diye sizin için denizde gemiler yürütendir. Şüphesiz O, size karşı çok merhametlidir.
İsra (67) Denizde size bir sıkıntı dokunduğunda bütün taptıklarınız (sizi yüzüstü bırakıp) kaybolur, yalnız Allah kalır. Fakat sizi kurtarıp karaya çıkarınca yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok NAnkördür.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Sonraki Sayfa >