"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Araf (46) İkisi (cenneT ve cehennem) arasında bir sur A'râf üzerinde de bir Takım adamlar vardır. CenneT ve cehennemliklerin hepsini simalarından TanımakTadırlar. CenneTliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cenneTe girmemişlerdir, ama bunu ummakTadırlar.
Araf (39) Öncekiler sonrakilere, "Sizin bize karşı bir üsTünlüğünüz yokTur. ArTık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı Tadın" derler.
Araf (38) Allah şöyle der: "Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan Toplulukları ile birlikTe aTeşe girin." Her Topluluk (arkasından gidip sapıklığa düşTüğü) yoldaşına laneT eder. NihayeT hepsi orada Toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, "Ey Rabbimiz! Şunlar bizi sapTırdılar. Onlara bir kaT daha aTeş azabı ver" derler. Allah der ki: "Her biriniz için bir kaT daha fazla azap vardır. FakaT bilmiyorsunuz."
Araf (37) Kim, Allah'a karşı yalan uyduran veya onun âyeTlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşTe onlara kiTapTan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, "Hani Allah'ı bırakıp TapınmakTa olduğunuz şeyler nerede?" derler. Onlar da, "Bizi yüzüsTü bırakıp kayboldular" derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahiTlik ederler.
Araf (32) De ki: "Allah'ın, kulları için yaraTTığı zîneTi ve Temiz rızkı kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, dünya hayaTında mü'minler içindir. KıyameT gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşTe bilen bir Topluluk için âyeTleri, ayrı ayrı açıklıyoruz."
Araf (31) Ey Ademoğulları! Her mesciTde ziyneTinizi Takının (güzel ve Temiz giyinin). Yiyin için fakaT israf eTmeyin. Çünkü o, israf edenleri sevmez.
Araf (26) Ey Âdemoğulları! Size avreT yerlerinizi örTecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah'a karşı gelmekTen sakınma) elbisesi var ya, işTe o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah'ın rahmeTinin alameTlerindendir. Belki öğüT alırlar (diye onları insanlara verdik).
Araf (22) Bu sûreTle onları kandırarak yasağa sürükledi. AğaçTan TaTTıklarında kendilerine avreT yerleri göründü. Derhal üzerlerini cenneT yapraklarıyla örTmeye başladılar. Rableri onlara, "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? ŞeyTan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi.
Araf (14) ŞeyTan dedi ki: "(Öyle ise) bana insanların Tekrar dirilTilecekleri güne kadar süre ver."
Araf (13) Allah, "Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük Taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın" dedi.
Araf (7) Andolsun, onlara (yapTıklarını) Tam bir bilgi ile anlaTacağız. Çünkü biz onlardan uzak değiliz.
Araf (8) O gün amellerin TarTılması da hakTır. Kimlerin sevabı ağır basarsa işTe onlar kurTuluşa erenlerdir.
Araf (183) Ben onlara mühleT veririm. Şüphesiz benim Tuzağım çeTindir.
Araf (184) Onlar düşünmediler mi ki (çok iyi Tanıdıkları, kendileriyle içiçe yaşamış olan) arkadaşlarında (Peygamber'de) delilikTen eser yokTur. O ancak apaçık bir uyarıcıdır.
Araf (189) Allah sizi bir Tek nefisTen yaraTan ve kendisi ile huzur bulsun diye eşini de ondan var edendir. (İnsan) eşiyle birleşince eşi hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve (bir müddeT) onu Taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a, “Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen, elbeTTe şükredenlerden olacağız” diye dua ederler.
Araf (194) Allah'ı bırakıp Tapındıklarınızın hepsi sizin gibi(yaraTılmış) kullardır. Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi hemen onları çağırın da size cevap versinler (duanıza icabeT eTsinler).
Araf (195) Onların yürüyecek ayakları mı var? YahuT TuTacak elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var, ya da işiTecek kulakları mı var? De ki: "Haydi, çağırın orTaklarınızı, sonra bana Tuzak kurun da bana göz açTırmayın bakalım!"
Araf (197) Allah'Tan başka TapTıklarınızın ise size yardım eTmeğe güçleri yeTmez. Onlar kendilerine de yardım edemezler.
Araf (199) Sen af yolunu TuT, iyiliği emreT, cahillerden yüz çevir.
Araf (203) (Ey Muhammed!) Onlara (isTedikleri) bir âyeT geTirmediğin zaman (alay ederek) derler ki: "Onu (da) bir yerlerden derleyip Toplasaydın ya." De ki: "Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uymakTayım. Bu (Kur'an âyeTleri) Rabbinizden gelen basireTlerdir (Gönül gözlerini aydınlaTan nurlardır.) İman edecek bir Topluluk için bir hidayeT kaynağı ve bir rahmeTTir."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >