"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Yunus (36) Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini TuTmaz. Şüphesiz Allah onların yapmakTa olduklarını hakkıyla bilendir.
Yunus (37) Bu Kur'an, Allah'Tan (indirilmiş olup) başkası Tarafından uydurulmamışTır. FakaT o kendinden öncekileri doğrulayıcı ve KiTabı (Allah'ın levh-i mahfuzdaki yazısını) açıklayıcı olarak, indirilmişTir. Bunda hiçbir şüphe yokTur. (O) âlemlerin Rabbi Tarafındandır.
Yunus (34) De ki: "Allah'a koşTuğunuz orTaklarınızdan, başlangıçTa yaraTmayı yapacak, sonra onu Tekrarlayacak kimse var mı?" De ki: "Allah başlangıçTa yaraTmayı yapar, sonra onu Tekrar eder. O halde nasıl oluyor da (hakTan) çevriliyorsunuz?"
Yunus (29) "Şimdi ise sizin bize Tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhiT olarak Allah yeTer."
Yunus (28) Onların hepsini bir araya Toplayacağımız, sonra da Allah'a orTak koşanlara, "Siz de, orTaklarınız da yerinizde bekleyin" diyeceğimiz günü düşün. ArTık onların (orTak koşTuklarıyla) aralarını Tamamen ayırırız ve orTak koşTukları derler ki: "Siz bize ibadeT eTmiyordunuz."
Yunus (24) Dünya hayaTının hâli, ancak gökTen indirdiğimiz bir yağmurun hali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü biTkileri onunla yeTişip birbirine karışmışTır. NihayeT yeryüzü (o biTkilerle) büTün zineT ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her Türlü Tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afeTimiz) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle geTiririz. İşTe düşünen bir Toplum için, âyeTleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.
Yunus (23) FakaT onları kurTarınca, bir de bakarsın ki yeryüzünde haksız yere Taşkınlık yapıyorlar. Ey İnsanlar! Sizin Taşkınlığınız, sırf kendi aleyhinizedir. (Bununla) sadece dünya hayaTının yararını elde edersiniz. Sonunda dönüşünüz bizedir. (Biz de) büTün yapTıklarınızı size haber vereceğiz.
Yunus (22) O, sizi karada ve denizde gezdirip dolaşTırandır. Öyle ki gemilerle denize açıldığınız ve gemilerinizin içindekilerle birlikTe uygun bir rüzgarla seyreTTiği, yolcuların da bununla sevindikleri bir sırada ona şiddeTli bir fırTına gelip çaTar ve her TarafTan dalgalar onlara hücum eder de çepeçevre kuşaTıldıklarını (baTıp boğulacaklarını) anlayınca dini Allah'a has kılarak "Andolsun, eğer bizi bundan kurTarırsan, muTlaka şükredenlerden olacağız" diye Allah'a yalvarırlar.
Yunus (21) Kendilerine dokunan bir sıkınTıdan sonra, insanlara bir rahmeT (ferahlık ve muTluluk) TaTTırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyeTlerimiz hakkında onların bir Tuzakları (birTakım TerTipleri ve asılsız iddiaları) vardır. De ki: "Allah daha çabuk Tuzak kurar." Şüphesiz elçilerimiz (melekler) kurmakTa olduğunuz Tuzakları yazıyorlar.
Yunus (19) İnsanlar (başlangıçTa TevhiT inancına bağlı) Tek bir ümmeT idiler; sonra ayrılığa düşTüler. Eğer (azabın erTelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düşTükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri biTirilir)di.
Yunus (18) Allah'ı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere Tapıyorlar ve "İşTe bunlar Allah kaTında bizim şefaaTçılarımızdır" diyorlar. De ki: "Siz, Allah'a göklerde ve yerde onun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların orTak koşTukları şeylerden uzakTır, yücedir."
Yunus (13) Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller geTirdikleri halde (yalanlayıp) zulmeTTikleri vakiT helâk eTTik. Onlar zaTen inanacak değillerdi. İşTe biz suçlu Toplumu böyle cezalandırırız.
Yunus (10) Bunların oradaki duaları, "Seni eksikliklerden uzak TuTarız Allah'ım!", aralarındaki esenlik dilekleri, "selâm"; dualarının sonu ise, "Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsusTur" sözleridir.
Yunus (8) Şüphesiz bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayaTına razı olup onunla yeTinerek TaTmin olan kimseler ile âyeTlerimizden gafil olanlar var ya işTe onların kazanmakTa oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer aTTir.
Yunus (6) Şüphesiz gece ve gündüzün ardarda değişmesinde, Allah'ın göklerde ve yeryüzünde yaraTTığı şeylerde, Allah'a karşı gelmekTen sakınan bir Toplum için pek çok deliller vardır
Yunus (5) O, güneşi bir ışık (kaynağı), ayı da (geceleyin) bir aydınlık (kaynağı) kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona menziller Takdir edendir. Allah bunları (boş yere değil) ancak gerçek ile (hikmeTi gereğince) yaraTmışTır. O, âyeTlerini, bilen bir Topluma ayrı ayrı açıklamakTadır.
Yunus (4) Hepinizin dönüşü ancak onadır. Allah bunu bir gerçek olarak vadeTmişTir. Şüphesiz o başlangıçTa yaraTmayı yapar sonra, iman edip salih ameller işleyenleri adaleTle mükafaTlandırmak için onu (yaraTmayı) Tekrar eder. Kafirlere gelince, inkar eTmekTe olduklarından dolayı, onlar için kaynar sudan bir içki ve elem dolu bir azap vardır.
Yunus (98) Yûnus'un kavminden başka, keşke (azabı görmeden) iman edip, imanı kendisine fayda veren bir Tek memlekeT halkı olsaydı! (Yûnus'un kavmi) iman edince, dünya hayaTında (sürüklenebilecekleri) rezillik azabını onlardan uzaklaşTırmış ve onları belli bir zamana kadar yararlandırmışTık.
Yunus (99) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbeTTe Topyekün iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü'min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
Yunus (101) De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza." FakaT âyeTler ve uyarılar inanmayan bir Topluma hiçbir fayda sağlamaz.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >