"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Ahzab (36) Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda Tercih kullanma hakları yokTur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmışTır.
Ahzab (37) Hani sen Allah'ın kendisine nimeT verdiği, senin de (azaT eTmek sureTiyle) iyilikTe bulunduğun kimseye, "Eşini nikahında TuT (onu boşama) ve Allah'Tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın orTaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıkTı. Zeyd eşinden yana isTeğini yerine geTirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isTeklerini yerine geTirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlaTlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri muTlaka yerine geTirilmişTir.
Ahzab (39) Daha önce gelip geçen o peygamberler, Allah'ın vahiylerini Tebliğ eden, Allah'Tan korkan, başka hiç kimseden korkmayan kimselerdir. Allah hesap görücü olarak yeTer.
Ahzab (42) Onu sabah akşam Tespih edin.
Ahzab (48) Kâfirlere ve münafıklara iTaaT eTme! Onların eziyeTlerine aldırma ve Allah'a Tevekkül eT. Vekil olarak Allah yeTer.
Ahzab (50) Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimeT olarak verdiklerinden elinin alTında bulunan kadınları; seninle beraber hicreT eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve Teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikahlamak isTediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbeTTe bilmekTeyiz. BüTün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhameT edicidir.
Ahzab (53) Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakiTli vakiTsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. SohbeT için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahaTsız eTmekTe, fakaT o sizden de çekinmekTedir. Allah ise gerçeği söylemekTen çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey isTediğiniz zaman perde arkasından isTeyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha Temizdir. Allah'ın Resûlüne rahaTsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah kaTında büyük bir günahTır.
Ahzab (59) Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örTecek elbiselerini giysinler. Bu onların Tanınıp inciTilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhameT edicidir.
Ahzab (61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hasTalık bulunanlar ve Medine'de köTü haberler yayıp orTalığı karışTıranlar (TuTTukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbeTTe seni onların üzerine giTmeye Teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada laneTe uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.
Ahzab (69) Ey iman edenler! Siz Mûsâ'ya eziyeT eden kimseler gibi olmayın. NihayeT Allah onu onların dediklerinden Temize çıkarmışTı. Mûsâ Allah kaTında iTibarlı bir kimse idi.
Ahzab (72) Şüphesiz biz emaneTi göklere, yere ve dağlara Teklif eTTik de onlar onu yüklenmek isTemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.
Ahzab (73) Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a orTak koşan erkeklere ve Allah'a orTak koşan kadınlara azap eTmek; mümin erkeklerin ve mümin kadınların da Tövbelerini kabul eTmek için insana emaneTi yüklemişTir. Allah çok bağışlayandır, çok merhameT edendir.
Sebe (4) Allah'ın, iman edip salih amel işleyenleri mükâfaTlandırması için (her şey o kiTapTa TespiT edilmişTir.) İşTe onlar için bir bağışlanma ve berekeTli bir rızık vardır.
Sebe (11) Andolsun, Davud'a Tarafımızdan bir lüTuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikTe Tespih edin" dedik ve "(BüTün vücudu örTecek) zırhlar yap, işçilikTe de ölçüyü TuTTur diye demiri ona yumuşaTTık. "Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yapTıklarınızı görürüm" diye vahyeTTik.
Sebe (12) Süleyman'ın emrine de, sabah esişi bir ay, akşam esişi de bir ay(lık yol) olan rüzgarı verdik. Erimiş bakır ocağını da ona sel gibi akıTTık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun önünde çalışanlar vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden çıkarsa ona alevli aTeş azabını TaTTırırız.
Sebe (25) De ki: "Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu TuTulmazsınız. Sizin işlediklerinizden de biz sorumlu TuTulmayız."
Sebe (26) De ki: "Rabbimiz hepimizi kıyameT günü bir araya Toplayacak, sonra da aramızda hak ile hüküm verecekTir. O gerçeği apaçık orTaya koyan,2 hakkıyla bilendir."
Sebe (27) De ki: "Allah'a orTak TuTTuklarınızı bana gösTerin! Hayır! (Hiçbir şey Allah'a orTak olamaz.) Aksine O, muTlak güç sahibi, hüküm ve hikmeT sahibi Allah'Tır."
Sebe (29) "Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu TehdiT ne zaman gerçekleşecek" diyorlar.
Sebe (31) İnkar edenler, "Biz bu Kur'an'a da ondan önceki kiTaplara da asla inanmayız" dediler. Zalimler Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman hallerini bir görsen! Birbirlerine laf çevirip dururlar. Zayıf ve güçsüz görülenler, büyüklük Taslayanlara, "Siz olmasaydınız biz muTlaka iman eden kimseler olurduk" derler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >