"T" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "T" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1573

SURE ADI AYET
Bakara (260) Hani İbrahim, "Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilTTiğini gösTer" demişTi. (Allah ona) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım) ancak kalbimin TaTmin olması için" demişTi. "Öyleyse, dörT kuş TuT. Onları kendine alışTır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah muTlak güç sahibidir, hüküm ve hikmeT sahibidir."
Bakara (261) Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak biTiren ve her başakTa yüz Tane bulunan bir Tohum gibidir. Allah dilediğine kaT kaT verir. Allah lüTfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
Bakara (264) Ey iman edenler! Allah'a ve ahireT gününe inanmadığı halde insanlara gösTeriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak sureTiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz Toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddeTli yağmurun kendisini çıplak bırakTığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah kâfirler Topluluğunu hidayeTe erdirmez.
Bakara (266) Herhangi biriniz isTer mi ki, içerisinde her Türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhTaç çocukları var iken ihTiyarlık gelip kendisine çaTsın; derken bağı aTeşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah düşünesiniz diye size âyeTlerini böyle açıklıyor.
Bakara (272) Onları hidayeTe erdirmek sana aiT değildir. FakaT Allah, dilediğini hidayeTe erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. ZaTen siz ancak Allah'ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size TasTamam ödenir.
Bakara (273) (Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yeTiremeyen fakirler içindir. İffeTlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden Tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) isTemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Bakara (275) Faiz yiyenler, ancak şeyTanın çarpTığı kimsenin kalkTığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alış veriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmışTır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüT gelir de (o öğüTe uyarak) faizden vazgeçerse, arTık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmışTır. (Allah onu affeder.) Kim Tekrar (faize) dönerse, işTe onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.
Bakara (279) Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer Tövbe edecek olursanız, ana paralarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık eTmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık eTmiş olur.
Bakara (282) Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Aranızda bir yazıcı adaleTle yazsın. Yazıcı, Allah'ın kendisine öğreTTiği şekilde yazmakTan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah'Tan korkup sakınsın da borçTan hiçbir şeyi eksik eTmesin (hepsini Tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaleTle yazdırsın. (Bu işleme) şahiTliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahiT TuTun. Bu, onlardan biri unuTacak olursa, diğerinin ona haTırlaTması içindir. ŞahiTler çağırıldıkları zaman (gelmekTen) kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmakTan usanmayın. Bu, Allah kaTında adaleTe daha uygun, şahiTlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin TicareT olursa, onu yazmamanızdan öTürü üzerinize bir günah yokTur. Alış-veriş yapTığınız zaman da şahiT TuTun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. Eğer aksini yaparsanız, bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah'a karşı gelmekTen sakının. Allah size öğreTiyor. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Bakara (286) Allah bir kimseyi ancak gücünün yeTTiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, köTülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! UnuTur, ya da yanılırsak bizi sorumlu TuTma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yeTmediği şeyleri yükleme! Bizi affeT, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler Topluluğuna karşı bize yardım eT."
Al-i İmran (4) O, sana KiTab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce TevraT'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayeT olarak indirmişTi.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyeTlerini inkar edenler için şiddeTli bir azap vardır. Allah muTlak güç sahibidir, inTikam sahibidir.
Al-i İmran (9) "Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları Toplayacaksın. Şüphesiz Allah va'dinden dönmez.
Al-i İmran (12) İnkar edenlere de ki: "Siz muTlaka yenilgiye uğrayacak ve Toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yaTakTır!"
Al-i İmran (13) Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki ToplulukTa sizin için bir ibreT vardır: Bir Topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. ÖTeki ise kâfirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki kaTı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla desTekliyordu. BasireTi olanlar için bunda elbeTTe ibreT vardır.
Al-i İmran (15) De ki: "Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekTen sakınanlar için Rableri kaTında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cenneTler, TerTemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır." Allah, kullarını hakkıyla görendir.
Al-i İmran (20) Seninle TarTışmaya girişirlerse, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikTe kendi özümü Allah'a Teslim eTTim." Kendilerine kiTap verilenlere ve ümmîlere6 de ki: "Siz de İslâm'ı kabul eTTiniz mi?" Eğer İslâm'a girerlerse hidayeTe ermiş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse sana düşen şey ancak Tebliğ eTmekTir. Allah kullarını hakkıyla görendir.
Al-i İmran (25) Bakalım, kendilerini o geleceğinde hiç şüphe olmayan gün için bir araya Topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden herkese kazandığı Tamamen ödendiği vakiT, halleri nice olacakTır.
Al-i İmran (28) Mü'minler, mü'minleri bırakıp inkarcıları dosT edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan (gelebilecek Tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah asıl sizi kendisine karşı dikkaTli olmanız hakkında uyarmakTadır. Çünkü dönüş Allah'adır.
Al-i İmran (38) Orada Zekeriya Rabbine dua eTTi: "Rabbim! Bana kaTından Temiz bir nesil bahşeT. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işiTensin" dedi.
Al-i İmran (41) Zekeriya, "Rabbim! (çocuğum olacağına dair) bana bir alâmeT ver" dedi. Allah da şöyle dedi: "Senin için alâmeT, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işareTleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam Tesbih eT."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >