"alla" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "alla" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2042

SURE ADI AYET
Araf (63) Sizi uyarması ve sizin de allah'a karşı gelmekten sakınıp rahmete ulaşmanız için, içinizden bir adam aracılığı ile Rabbinizden size bir zikir (vahiy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı?
Araf (62) "Ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de allah tarafından gelen vahiy ile biliyorum."
Araf (59) Andolsun, Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. Şüphesiz ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum" dedi.
Araf (56) Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. allah'a (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz, allah'ın rahmeti iyilik edenlere çok yakındır.
Araf (54) Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratan ve Arş'a1 kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan allah'tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O'na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan allah'ın şanı yücedir.
Araf (50) Cehennemlikler de cennetliklere, "Ne olur, sudan veya allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın" diye çağrışırlar. Onlar, "Şüphesiz, allah bunları kafirlere haram kılmıştır" derler.
Araf (45) Onlar allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkar edenlerdir.
Araf (43) Biz onların kalplerinde kin namına ne varsa söküp attık. Altlarından da ırmaklar akar. "Hamd, bizi buna eriştiren allah'a mahsustur. Eğer allah'ın bizi eriştirmesi olmasaydı, biz hidayete ermiş olamazdık. Andolsun Rabbimizin peygamberleri bize hakkı getirmişler" derler. Onlara, "İşte yaptığınız (iyi işler) sayesinde kendisine varis kılındığınız cennet!" diye seslenilir.
Araf (38) allah şöyle der: "Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin." Her topluluk (arkasından gidip sapıklığa düştüğü) yoldaşına lanet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, "Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver" derler. allah der ki: "Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz."
Araf (37) Kim, allah'a karşı yalan uyduran veya onun âyetlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, "Hani allah'ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeyler nerede?" derler. Onlar da, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular" derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Araf (35) Ey Âdemoğulları! İçinizden size benim âyetlerimi anlatan Peygamberler gelir de her kim allah'a karşı gelmekten sakınır ve halini düzeltirse, artık onlara korku yoktur. Onlar üzülecek de değillerdir.
Araf (33) De ki: "Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi allah'a ortak koşmanızı ve allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır."
Araf (30) allah bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık layık oldu. Çünkü onlar allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
Araf (29) De ki: "Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (ona) doğrultun. Dini allah'a has kılarak ona ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine ona) döneceksiniz."
Araf (28) Çirkin bir iş işledikleri vakit, "Biz atalarımızı bunun üzerinde bulduk, allah da bize bunu emretti" derler. De ki: "Şüphesiz, allah çirkin işleri emretmez. Siz bilmediğiniz şeyleri allah'ın üzerine mi atıyorsunuz?"
Araf (25) allah dedi ki: "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız."
Araf (26) Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (allah'a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), allah'ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öğüt alırlar (diye onları insanlara verdik).
Araf (24) allah dedi ki: "Birbirinizin düşmanı olarak inin (oradan). Size yeryüzünde bir zamana kadar yerleşme ve yararlanma vardır."
Araf (18) allah dedi ki: "Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum."
Araf (15) allah da, "Sen süre verilenlerdensin" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >