"ağ" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ağ" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 202

SURE ADI AYET
Sebe (16) Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim1 selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli açlar, acı ılgın ve biraz da sedir acı bulunan iki bahçeye çevirdik.
Fatır (18) Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ır olan kimse, (bir başkasını), günahını yüklenmeye çırırsa, ondan hiçbir şey yüklenilmez, çırdığı kimse yakını da olsa. Sen ancak, görmedikleri halde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş ancak Allah'adır.
Yasin (19) Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
Yasin (65) O gün biz onların ızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
Yasin (80) O, sizin için yeşil açtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
Saffat (18) De ki: "Evet, hem de siz aşılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Saffat (62) Ziyafet olarak bu mu daha hayırlı, yoksa zakkum acı mı?
Saffat (64) O, cehennemin dibinde biten bir açtır.
Saffat (146) Üzerine geniş yapraklı bir aç bitirdik.
Sad (21) Sana davacıların haberi geldi mi? Hani onlar duvarı aşarak mabede girmişlerdi.
Zümer (53) De ki: "Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bışlayandır, çok merhamet edendir."
Mümin (3) Bu kitabın indirilmesi, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen, günahı bışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı ır olan, lütuf sahibi Allah tarafındandır. O'ndan başka ilah yoktur. Dönüş ancak O'nadır.
Mümin (28) Firavun ailesinden, imanını gizlemekte olan mü'min bir adam şöyle dedi: "Rabbim Allah'tır, dediği için bir adamı öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirdi. Eğer yalancı ise, yalanı kendi aleyhinedir. Eğer doğru söylüyorsa, sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şüphesiz Allah, aşırı giden, yalancılık eden kimseyi doğru yola eriştirmez."
Mümin (34) Andolsun, daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti de, onun size getirdikleri hakkında şüphe edip durmuştunuz. Daha sonra o ölünce de, "Allah ondan sonra aslâ peygamber göndermez" demiştiniz. İşte Allah aşırı giden şüpheci kimseleri böyle saptırır.
Mümin (43) "Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çrısı yoktur. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."
Mümin (60) Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir."
Fussilet (5) Dediler ki: "(Ey Muhammed!) Bizi çırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O halde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacız."
Fussilet (29) (Ateşe giren) inkârcılar şöyle derler: "Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster de onları ayaklarımızın altına alalım ki en aşılıklardan olsunlar."
Fussilet (32) "Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bışlayan ve çok merhametli olan Allah'dan bir ırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var."
Fussilet (44) Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Sonraki Sayfa >