"ağ" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ağ" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 202

SURE ADI AYET
Fussilet (50) Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka "Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacını da sanmıyorum. Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der. Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ır azâptan tattıracız.
Şura (13) "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çırdığın şey (İslam dini), Allah'a ortak koşanlara ır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
Zuhruf (5) Haddi aşan bir topluluk oldunuz diye vazgeçip Zikir'le (Kur'an'la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
Duhan (29) Gök ve yer onların ardından lamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Duhan (31) Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Duhan (44) Şüphesiz, zakkum acı, günahkarların yemeğidir.
Fetih (19) Şüphesiz Allah, aç altında sana bîat ederlerken inananlardan hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur, güven duygusu vermiş ve onlara yakın bir fetih ve elde edecekleri birçok ganimetler nasip etmiştir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hucurat (9) Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever.
Kaf (11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma açları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Kaf (25) (Allah şöyle der:) "Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı, hayrı hep engelleyen, haddi aşan şüpheci her kâfiri!"
Zariyat (6) Tozutup savuranlara, ırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
Zariyat (24) (Ey Muhammed!) İbrahim'in ırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?
Zariyat (34) Onlar şöyle dediler: "Biz suçlu bir kavme (Lût'un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar ydırmak için gönderildik."
Tur (40) Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ır bir yük altında mı kalmışlardır?
Necm (17) Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
Necm (43) Şüphesiz O güldürür ve latır.
Necm (61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur'an'a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da lamıyorsunuz?
Kamer (31) Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Rahman (6) Otlar ve açlar (Allah'a) boyun eğerler.
Rahman (8) Ölçüde haddi aşmayın.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Sonraki Sayfa >