"ben" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ben" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 419

SURE ADI AYET
Ta Ha (125) O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?"
Enbiya (24) Yoksa ondan başka ilahlar mı edindiler? De ki: "Haydi getirin delilinizi! İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitabı (Hiçbirinde birden fazla ilah olduğuna dair hiçbir delil yok). Şüphesiz çokları hakkı bilmezler de bu sebeple yüz çevirirler."
Enbiya (25) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, "Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin" diye vahyetmişizdir.
Enbiya (29) İçlerinden her kim, "Allah'tan başka ben de şüphesiz bir ilahım" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız.
Enbiya (56) İbrahim dedi ki: "Hayır! Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O bunları yaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim."
Enbiya (57) Allah'a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra ben putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım.
Enbiya (83) Eyyûb'u da hatırla. Hani o Rabbine, "Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti.
Enbiya (87) Zünnûn'u da hatırla.8 Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum" diye dua etti.
Enbiya (89) Zekeriya'yı da hatırla. Hani o, Rabbine, "Rabbim! beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın" diye dua etmişti.
Enbiya (92) Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetiniz (dininiz)dir. ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.
Enbiya (105) Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık.
Hac (44) İbrahim'in kavmi ile Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).
Hac (49) De ki: "Ey insanlar! ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Müminun (26) (Nûh), "Rabbim! beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!" dedi.
Müminun (29) Yine de ki: "Ey Rabbim! beni bereketli bir yere kondur. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın."
Müminun (51) Ey peygamberler! Temiz şeylerden yiyiniz ve iyi ameller işleyiniz. Doğrusu ben, sizin yaptığınız şeyleri tamamen bilirim.
Müminun (52) Şüphesiz bu (İslâm) tek bir din olarak sizin dininizdir. ben de Rabbinizim. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının.
Müminun (94) De ki: "Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma."
Müminun (98) "Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım."
Müminun (100) Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. Hayır! Bu sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 Sonraki Sayfa >