"bu" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "bu" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1394

SURE ADI AYET
Tur (25) Birbirlerine dönüp ("Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?" diye) sorarlar.
Tur (28) "Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Şüphesiz O iyilik edendir, çok merhametlidir."
Tur (32) bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
Tur (44) Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Tur (47) Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var.4 Fakat onların çoğu bilmezler.
Necm (7) (Kur'an'ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
Necm (22) Öyle ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır.
Necm (28) Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.
Necm (32) Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah'a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.
Necm (56) bu da önceki uyarıcılardan bir uyarıcıdır.
Necm (61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur'an'a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Kamer (4) Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi.
Kamer (5) bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
Kamer (28) "Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını, bildir. Her su nöbetinde sahibi hazır bulunsun."
Kamer (36) Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
Rahman (26) Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.
Rahman (29) Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.
Rahman (33) Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.
Rahman (43) İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Rahman (54) Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 Sonraki Sayfa >