"bü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "bü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 396

SURE ADI AYET
Hac (76) Onların önlerindekini de (yaptıklarını da), arkalarındakini de (yapacaklarını da) bilir. tün işler hep Allah'a döndürülür.
Müminun (46) Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) yüklük tasladılar ve kendilerini yük görüp börlenen bir topluluk oldular.
Müminun (50) Meryem oğlu İsa'yı ve annesini yük bir mucize kıldık ve her ikisini de oturmaya elverişli, akarsulu yüksek bir yere yerleştirdik.
Müminun (67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da siz buna karşı yüklük taslayarak arkanızı döner geceleyin toplanıp hezeyanlar savururdunuz.
Müminun (86) De ki: "Yedi kat göklerin Rabbi, yük Arş'ın Rabbi kimdir?"
Nur (11) O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın yüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.
Nur (14) Eğer size dünya ve ahirette Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka yük bir azap dokunurdu!
Nur (15) Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah katında yük bir günahtır.
Nur (16) Bu iftirayı işittiğiniz vakit, "Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım! Bu çok yük bir iftiradır" deseydiniz ya!
Nur (24) İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz mü'min kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara çok yük bir azap vardır.
Nur (45) Allah tün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Nur (58) Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz luğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Furkan (8) "Yahut kendisine bir hazine verilseydi veya ürününden yiyeceği bir bahçesi olsaydı ya! "Zalimler (inananlara): "Siz ancak yülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler.
Furkan (19) (İlah edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar. Artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse ona yük bir azap tattırırız.
Furkan (20) Senden önce gönderdiğimiz tün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir.
Furkan (21) Bize kavuşacaklarını ummayanlar, "Bize melekler indirilseydi, yahut Rabbimizi görseydik ya!" dediler. Andolsun, onlar kendi benliklerinde yüklük tasladılar ve yük bir taşkınlık gösterdiler.
Furkan (23) Onların yaptıkları tün amellerine yöneldik ve onları dağılmış zerreciklere çevirdik.
Furkan (52) Öyle ise kafirlere itaat etme, onlara karşı bu Kur'an'la yük bir mücadele ver.
Şuara (18) Firavun şöyle dedi: "Seni biz küçük bir çocuk olarak alıp aramızda yütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirdin."
Şuara (37) "Sana tün usta sihirbazları getirsinler."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Sonraki Sayfa >