"bü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "bü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 396

SURE ADI AYET
Vakıa (67) "Daha doğrusu stün mahrumuz!"
Vakıa (76) Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, yük bir yemindir-
Hadıd (4) O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş'a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah tün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
Hadıd (5) Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. tün işler ancak ona döndürülür.
Hadıd (7) Allah'a ve Resülüne iman edin ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı maldan, (Allah yolunda) harcayın. İçinizden iman edip de (Allah yolunda) harcayanlar var ya; onlar için yük bir mükafat vardır.
Hadıd (10) Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. Allah tün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Hadıd (12) Mü'min erkeklerle mü'min kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: "Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedi olarak kalacağınız cennetlerdir." İşte bu yük başarıdır.
Hadıd (21) Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah yük lütuf sahibidir.
Hadıd (29) Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah yük lütuf sahibidir.
Mücadele (13) Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resülüne itaat edin. Allah tün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Haşr (23) O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve yüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
Saf (3) Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında yük gazap gerektiren bir iştir.
Saf (9) O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini tün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.
Saf (12) (Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu yük başarıdır.
Cuma (4) İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah yük lütuf sahibidir.
Cuma (6) De ki: "Ey Yahudi akidesini benimseyenler! tün insanlar değil de, yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi iseniz haydi ölümü isteyin!"
Münafikun (5) O münafıklara, "Gelin, Allah'ın Resülü sizin için bağışlama dilesin" denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların yüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Münafikun (11) Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah tün yaptıklarınızdan haberdardır.
Tegabun (9) Toplanma vakti için Allah'ın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah'a inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden ırmaklar akan, ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte bu yük başarıdır.
Tegabun (15) Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise yük bir mükafat vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Sonraki Sayfa >