"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Hud (110) Andolsun, biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa şülmüştü. Eğer daha önce Rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Hud (116) Sizden önceki nesillerden aklı başında kimseler (insanları) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoysalardı ya! Ancak içlerinden kendilerini kurtardığımız pek az kimse bunu yapmıştı. Zulmedenler ise içinde şımartıldıkları refahın ardına ştüler ve günahkâr kimseler oldular.
Yusuf (5) Babası, şöyle dedi: "Yavrucuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa, sana tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insanın apaçık şmanıdır."
Yusuf (18) Bir de üzerine, sahte bir kan bulaştırılmış gömleğini getirdiler. Yakub dedi ki: "Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana şen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah'tır."
Yusuf (31) Kadın, bunların dedikodularını işitince haber gönderip onları çağırdı. (ziyafet zenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı. Her birine birer de bıçak verdi ve Yûsuf'a, "Çık karşılarına" dedi. Kadınlar Yûsuf'u görünce onu pek büyüttüler ve şaşkınlıkla ellerini kestiler. "Haşa! Allah için, bu bir insan değil, ancak şerefli bir melektir" dediler.
Yusuf (42) Yûsuf, onlardan kurtulacağını şünğü kişiye, "Efendinin yanında beni an", dedi. Fakat şeytan O'nu efendisine hatırlatmayı unutturdu da bu yüzden o, birkaç yıl daha zindanda kaldı.
Yusuf (44) Dediler ki: "Bunlar karma karışık şlerdir. Biz böyle şlerin yorumunu bilmiyoruz."
Yusuf (83) Yakup, "Nefisleriniz sizi bir iş yapmağa sürükledi. Artık bana şen, güzel bir sabırdır. Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi.
Yusuf (84) Onlardan yüz çevirdi ve, "Vah! Yûsuf'a vah!" dedi ve üzüntüden iki gözüne ak ştü. O artık acısını içinde saklıyordu.
Yusuf (101) "Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! nyada ve ahirette sen benim velimsin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat."
Yusuf (110) Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hale gelip yalanlandıklarını şünkleri sırada, onlara yardımımız geldi de, böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi. Azabımız ise, suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
Rad (2) Allah, gökleri görğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) zenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Rad (3) O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O geceyi günze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, şünen bir kavim için (Allah'ın varlığını gösteren) deliller vardır.
Rad (22) Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için nya yurdunun iyi sonucu vardır.
Rad (24) "Sabretmenize karşılık selam sizlere. nya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!"
Rad (26) Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise nya hayatı ile sevinmektedirler. Halbuki nya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.
Rad (34) Onlara nya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha ağırdır ve onları Allah'ın azabından koruyacak kimse de yoktur.
Rad (42) Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Bütün tuzaklar Allah'a aittir. O, her nefsin kazandığını bilir. İnkar edenler de nya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir.
Hicr (75) Şüphesiz bunda şünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
Hicr (29) Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu zenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin" demişti.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >