"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Neml (37) "Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük şürülmüş olarak çıkarırız."
Neml (62) Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Ne kadar az şünüyorsunuz!
Neml (70) Onlardan yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya şme.
Neml (76) Şüphesiz bu Kur’an İsrailoğullarına üzerinde ayrılığa ştükleri şeylerin çoğunu açıklıyor.
Kasas (8) Nihayet Firavun ailesi kendilerine şman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) Hâmân ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
Kasas (15) Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri şmanı tarafından; kavga eden iki adam gör. Kendi tarafından olan, şmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu ölr. Mûsâ, "Bu şeytanın işidir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı şmandır" dedi.
Kasas (18) Korkarak, etrafı gözetleyerek şehirde sabahladı. Bir de ne görsün, n kendisinden yardım isteyen yine feryat ederek ondan yardım istiyordu. Mûsâ da ona, "Belli ki sen azgın bir kimsesin" dedi.
Kasas (19) Mûsâ, ikisinin de şmanı olan adamı yakalamak isteyince adam, "Ey Mûsâ! n birini ölrğün gibi, beni de ölrmek mi istiyorsun. Sen ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyorsun" dedi.
Kasas (34) "Kardeşim Hârûn'un dili benimkinden daha zgünr. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
Kasas (42) Bu nyada onları lanete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Kasas (46) Yine biz (Mûsâ'ya) seslendiğimiz zaman Tûr'un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmeyen bir kavmi, şünüp öğüt alsınlar diye uyarman için (o haberleri) sana bildiriyoruz.
Kasas (51) Andolsun, şünüp öğüt alsınlar diye o sözü (Kur'an âyetlerini) onlara peşpeşe ulaştırdık.
Kasas (60) (nyalık olarak) size verilen her şey, nya hayatının geçimliği ve süsür. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Kasas (61) Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, nya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas (70) O, Allah'tır. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. nyada da ahirette de hamd O'na mahsustur. Hüküm yalnızca O'nundur. Kesinlikle O'na dönrüleceksiniz.
Kasas (77) "Allah'ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. nyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez."
Kasas (79) Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. nya hayatını arzu edenler, "Keşke Kârûn'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir" dediler.
Kasas (82) Daha n onun yerinde olmayı arzu edenler, "Vay! Demek ki Allah, kullarından dilediği kimselere rızkı bol verir ve (dilediğine) kısarmış. Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki kafirler iflah olmayacak" demeye başladılar.
Ankebut (18) "Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere şen apaçık tebliğden başka bir şey değildir."
Ankebut (25) İbrahim onlara dedi ki: "Sırf aranızda nya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >