"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Ahzab (22) Mü'minler şman birliklerini görünce, "İşte bu Allah'ın ve Resülünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resülü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Ahzab (28) Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, "Eğer nya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut'a vereyim ve sizi güzelce bırakayım."
Ahzab (57) Şüphesiz Allah ve Resülünü incitenlere, Allah nya ve ahirette lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.9
Ahzab (71) Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi zeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.
Sebe (9) Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar şürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.
Sebe (46) (Ey Muhammed!) De ki: "Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp şünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed'de cinnetten eser yoktur. O şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır."
Fatır (41) Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu zende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
Fatır (37) Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki nyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) "Sizi, şünüp öğüt alacak kimsenin şünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Fatır (5) Ey insanlar! Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Sakın nya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (Şeytan) Allah hakkında sizi aldatmasın.
Fatır (6) Şüphesiz şeytan sizin için bir şmandır. Öyle ise (siz de) onu şman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.
Yasin (17) "Bize şen ancak apaçık bir tebliğdir."
Yasin (61) "Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir şmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
Yasin (62) "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç şünmüyor muydunuz?"
Yasin (68) Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ şünmeyecekler mi?
Yasin (77) İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir şman kesilmiştir.
Saffat (102) Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı görm. şün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
Saffat (138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ şünmeyecek misiniz?
Saffat (155) Hiç şünmüyor musunuz?
Sad (29) Bu Kur'an, âyetlerini şünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
Sad (46) Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu şünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >