"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Zümer (67) Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O'nun elindedir. Gökler de O'nun kudretiyle rülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
Zümer (58) Yahut azabı görğünde, "Keşke benim için nyaya bir dönüş daha olsa da iyilik yapanlardan olsam" demesin.
Zümer (46) De ki: "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'ım! Ayrılığa ştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin."
Zümer (43) Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Hiçbir şeye güçleri yetmese ve şünemiyor olsalar da mı?"
Zümer (42) Allah (ölen) insanların ruhlarını ölklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda şünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
Zümer (26) Böylece Allah nya hayatında onlara zilleti tattırdı. Elbette ki ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bilselerdi!
Zümer (10) (Ey Muhammed! Bizim adımıza de ki, "Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu nyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız olarak verilir."
Zümer (3) İyi bilin ki, halis din yalnız Allah'ındır. Onu bırakıp da başka dostlar edinenler, "Biz onlara sadece, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" diyorlar. Şüphesiz Allah ayrılığa ştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.
Mümin (13) O, size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indirendir. Ancak O'na yönelen, şünüp ibret alır.
Mümin (39) "Ey kavmim! Şüphesiz bu nya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır. Ahiret ise ebedi olarak kalınacak yerdir."
Mümin (43) "Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne nya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."
Mümin (51) Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere nya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
Mümin (58) Kör ile gören, îman edip salih ameller işleyenler ile kötülük yapan bir değildir. Siz pek az şünüyorsunuz.
Mümin (67) O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra "alaka"dan4 yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve şünüp akıl erdirmeniz için yapar.
Fussilet (16) Biz de onlara nya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azâbı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez.
Fussilet (19) Allah'ın şmanlarının, toplanıp yığın yığın cehenneme sevk edilecekleri günü hatırla!
Fussilet (28) İşte böyle, Allah şmanlarının cezası ateştir. Âyetlerimizi inkar etmelerinin cezası olarak orada onlar için ebedilik yurdu vardır.
Fussilet (32) "Biz nya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah'dan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var."
Fussilet (34) İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında şmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
Fussilet (36) Eğer şeytandan gelen kötü bir şünce seni rtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >