"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Fussilet (45) Andolsun! Biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de, onda ayrılığa şmüşlerdi. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında derhal hüküm verilirdi. Şüphesiz onlar Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Fussilet (49) İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa şer, yıkılır.
Şura (10) Hakkında ayrılığa ştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aittir. İşte bu, Rabbim Allah'tır. Yalnız O'na tevekkül ettim ve ancak O'na yöneliyorum.
Şura (13) "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa şmeyin!" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. Fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
Şura (14) Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa ştüler. Eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitab'a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Şura (20) Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de nya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.
Şura (39) (nyalık olarak) size her ne verilmişse, bu nya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Şura (40) Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı zeltirse onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez.
Şura (48) Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana şen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankörr.
Zuhruf (32) Rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? nya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş görrmeleri için, (çeşitli alanlarda) kimini kimine, derece derece üstün kıldık. Rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri (nyalık) şeylerden daha hayırlıdır.
Zuhruf (35) Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece nya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.
Zuhruf (41) Ya biz seni (bu nyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız.
Zuhruf (54) Firavun kavmini küçük şür (ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.
Zuhruf (62) Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o size apaçık bir şmandır.
Zuhruf (63) İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa ştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Zuhruf (65) Ama aralarından çıkan gruplar ayrılığa ştüler. Elem dolu bir günün azâbından vay o zulmedenlerin haline!
Zuhruf (67) O gün Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine şman olurlar.
Duhan (58) (Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, şünüp öğüt alsınlar.
Casiye (10) Arkalarında da cehennem vardır. nyada kazandıkları ve Allah'tan başka edindikleri dostlar onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için elbette büyük bir azap vardır.
Casiye (13) Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda şünen bir toplum için deliller vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >