"dü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 508

SURE ADI AYET
Müzzemmil (6) Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua okuyuşlar) ise daha zgün ve açıktır.
Müzzemmil (20) (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve günzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Müddessir (18) Çünkü o, şün taşındı, ölçtü biçti.
Müddessir (21) Sonra (Kur'an hakkında) derin derin şün.
Müddessir (31) Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye şmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
Müddessir (54) Hayır, şünkleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir uyarıdır.
Kıyame (4) Evet bizim, onun parmak uçlarını bile zenlemeye gücümüz yeter.
Kıyame (21) Hayır! Siz nyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.
İnsan (16) Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp zenlemişlerdir.
İnsan (27) Şunlar (inanmayanlar) nyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.
Nebe (3) Üzerinde anlaşmazlığa ştükleri büyük haberi (mi)?
Naziat (25) Allah onu, ibret verici şekilde nya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
Naziat (28) Onu yükseltmiş ve ona zen ve âhenk vermiştir.
Naziat (30) Ardından yeri zenleyip döşedi.
Naziat (39) Kim azgınlık eder ve nya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
Naziat (46) Kıyameti görkleri gün onlar, sanki nyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Tekvir (1) Güneş, rülğü zaman,
Tekvir (28) O, âlemler için, içinizden rüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.
İnşikak (4) Yer uzatılıp mz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,
Ala (2) O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve zene koyandır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >