"fak" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "fak" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 229

SURE ADI AYET
Sebe (36) Ey Muhammed, de ki: "Şüphesiz, Rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. fakat insanların çoğu bilmezler."
Fatır (42) Müşrikler, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerden herhangi birinden daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair en güçlü şekilde Allah'a yemin etmişlerdi. fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu ancak onların nefretlerini artırdı.
Yasin (66) Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi. fakat nasıl görecekler ki?!
Saffat (170) fakat (kitap gelince) onu inkar ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler.
Saffat (177) fakat azabımız onların yurtlarına indiğinde o uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!
Sad (2) fakat inkar edenler bir büyüklenme ve ayrılık içindedirler.
Zümer (49) İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. fakat onların çoğu bilmezler.
Zümer (20) fakat Rabbine karşı gelmekten sakınanlar için (cennette) üst üste yapılmış ve altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Allah gerçek bir vaadde bulunmuştur. Allah vadinden dönmez.
Zümer (71) İnkar edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" Onlar da, "Evet geldi" derler. fakat inkarcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.
Mümin (25) Mûsâ onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Mümin (57) Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. fakat insanların çoğu bilmezler.
Mümin (59) Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur. fakat insanların çoğu buna inanmazlar.
Mümin (61) Allah, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak da gündüzü yaratandır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı sonsuz iyilik sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler.
Mümin (82) Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha güçlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü. fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti.
Mümin (85) fakat, azâbımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan kanunudur. İşte orada inkârcılar hüsrana uğradılar.
Fussilet (4) Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
Fussilet (6) De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin. Allah'a ortak koşanların vay haline!"
Fussilet (49) İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır.
Şura (8) Allah dileseydi onları (aynı dine mensup) bir tek ümmet yapardı. fakat O, dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin ise bir dost ve yardımcısı yoktur.
Şura (13) "Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!" diye Nûh'a emrettiğini, sana vahyettiğini, İbrâhim'e, Mûsâ'ya ve İsâ'ya emrettiğini size de din kıldı. fakat senin kendilerini çağırdığın şey (İslam dini), Allah'a ortak koşanlara ağır geldi. Allah ona dilediğini seçer. İçtenlikle kendine yönelenleri de ona ulaştırır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Sonraki Sayfa >