"gi" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gi" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 620

SURE ADI AYET
Mearic (44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir halde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
Nuh (9) "Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum."
Nuh (17) ‘Allah, sizi (babanız Adem'i) yerden (bitki bitirir gibi) bitirdi (yarattı.)'
Nuh (28) "Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır."
Cin (7) "Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Cin (17) Yine de ki: "Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
Müzzemmil (14) Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.
Müddessir (16) Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
Müddessir (37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
Müddessir (54) Hayır, düşündükleri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur'an) bir uyarıdır.
Kıyame (33) Sonra da kasıla kasıla ailesine gitmişti.
İnsan (12) Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükafatlandırır.
Mürselat (7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
Mürselat (29) Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin."
Mürselat (31) "Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur."
Naziat (3) Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,
Naziat (17) "Haydi Firavun'a git! Çünkü o azmıştır."
Naziat (22) Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
Naziat (46) Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Tekvir (16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >