"iç" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "iç" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1179

SURE ADI AYET
İsra (59) Bizi, (Kureyş'in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (Nitekim) Semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak in göndeririz.
İsra (60) Hani sana, "Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak in vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.
İsra (61) Hani meleklere, "Adem in saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, "H ben, çamur halinde yarattığın kimse in saygı ile eğilir miyim?" demişti.
İsra (66) Rabbiniz, lütfundan nasip arayasınız diye sizin in denizde gemiler yürütendir. Şüphesiz O, size karşı çok merhametlidir.
İsra (69) Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp kavuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşı kendiniz in arka çıkacak bir yardımcı bulamama (durumun) dan güvende misiniz?
İsra (73) Onlar, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman in az kalsın seni ondan şaşırtacaklardı. (Eğer böyle yapabilselerdi) işte o zaman seni dost edinirlerdi.
İsra (76) Seni o yerden (Mekke'den) sürüp çıkarmak in neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi senin ardından orada pek az kalırlardı.
İsra (80) Deki: "Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik inde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik inde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver."
İsra (82) Biz Kur'an'dan, mü'minler in şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır.
İsra (97) Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri in O'nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
İsra (99) Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar in, hakkında hbir şüphe bulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkarda direttiler.
Kehf (4) (Allah onu), katından gelecek şiddetli bir azap ile (inanmayanları) uyarmak, salih ameller işleyen mü'minleri, lerinde ebedi olarak kalacakları güzel bir mükâfat (cennet) ile müjdelemek ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri de uyarmak in dosdoğru bir kitap kıldı.
Kehf (10) Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve inde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi.
Kehf (16) (İçlerinden biri şöyle dedi:) "Madem ki onlardan ve Allah'tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve inde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın."
Kehf (18) Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın. Biz onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de mağaranın girişinde iki kolunu uzatmış (yatmakta idi.) Onları görseydin, mutlaka onlardan yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden in korku ile dolardı.
Kehf (29) De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir ecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
Kehf (31) İşte onlar in lerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
Kehf (47) Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla. Biz onları mahşerde toplarız da lerinden hbirini bırakmayız.
Kehf (48) Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, "Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin in hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız" denir.
Kehf (49) Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın indekilerden korkuya kapılmış görürsün. "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!" derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin h kimseye zulmetmez.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 Sonraki Sayfa >