"iç" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "iç" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1179

SURE ADI AYET
Cin (9) "Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek in otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."
Cin (11) "Doğrusu imizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz."
Cin (14) "Kuşkusuz imizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır."
Cin (19) "Allah'ın kulu (Muhammed), O'na ibadet etmek in kalktığında cinler nerede ise (Kur'an'ı dinlemek in kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı."
Cin (23) "Ancak Allah'tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O'nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar in, inde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
Müzzemmil (11) Nimet inde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Müzzemmil (13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler in) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
Müzzemmil (20) (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, inizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz in önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Müddessir (6) İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek in) yapma.
Müddessir (7) Rabbinin rızasına ermek in sabret.
Müddessir (10) Kâfirler in h kolay değildir.
Müddessir (31) Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler in bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar in ancak bir uyarıdır.
Müddessir (37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan in; inizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler in uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
Kıyame (16) (Ey Muhammed!) Onu (vahyi) çarçabuk almak in dilini kımıldatma.
İnsan (4) Şüphesiz biz, kâfirler in zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
İnsan (5) İyiler ise, katkısı kâfur olan ecekler dolu bir kadehten erler.
İnsan (6) Bir pınar ki Allah'ın kulları ondan er, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar.
İnsan (9) (Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) "Biz size sırf Allah rızası in yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz."
İnsan (11) Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve lerine bir sevinç verir.
İnsan (17) Orada kendilerine, katkısı zencefil olan ecekle dolu bir kâseden irilir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 Sonraki Sayfa >