"iş" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "iş" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 519

SURE ADI AYET
Neml (32) "Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir e kesin olarak karar vermem."
Neml (54) Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o kavmine şöyle demti: "Göz göre göre o çirkin i mi yapıyorsunuz?"
Kasas (15) Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, "Bu şeytanın idir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır" dedi.
Kasas (28) Mûsâ şöyle dedi: "Bu seninle benim aramda bir . İki süreden hangisini tamamlarsam bana bir husûmet yok. Allah söylediklerimize vekildir."
Kasas (42) Bu dünyada onları lanete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Kasas (52) Bu Kur'an'dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, te onlar ona da inanırlar.
Kasas (55) Boş sözü ittikleri vakit ondan yüz çevirirler ve, "Bizim lerimiz bize, sizin leriniz de size. Selam olsun size (bizden size zarar gelmez). Biz cahilleri istemeyiz" derler.
Kasas (67) Ama tövbe edip iman eden ve salih amel leyen kimsenin kurtuluşa erenlerden olması umulur.
Kasas (80) Kendilerine ilim verilm olanlar ise, "Yazıklar olsun size! İman edip de iyi ler yapanlara Allah'ın vereceği mükafat daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşturulur" dediler.
Kasas (84) Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük leyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
Ankebut (5) Her kim Allah'a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O hakkıyla itendir, hakkıyla bilendir.
Ankebut (7) İman edip salih amel leyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları lediklerinin daha güzeliyle mükafatlandıracağız.
Ankebut (9) İman edip de salih amel leyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız.
Ankebut (10) İnsanlardan öyleleri vardır ki, "Allah'a inandık" derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca insanlardan gördükleri baskı ve kenceyi Allah'ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, "Biz de sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?
Ankebut (23) Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenler var ya; te onlar benim rahmetimden ümit kesmlerdir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.
Ankebut (28) Lût'u da peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demti: "Gerçekten siz, sizden önce dünyada hiçbir toplumun yapmadığı bir hayasızlığı liyorsunuz."
Ankebut (38) Ad ve Semûd kavimlerini de helak ettik. Bu, onların (harap olmuş) yurtlarından size besbelli olmuştur. Şeytan onlara lerini süslem ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Halbuki onlar gözü açık kimselerdi.
Ankebut (52) De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanları bilir. Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler var ya; te onlar asıl ziyana uğrayanlardır."
Ankebut (58) İman edip salih amel leyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
Ankebut (60) Nice canlılar vardır ki, rızıklarını taşımazlar (yiyecek biriktirmezler). Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O hakkıyla itendir, hakkıyla bilendir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >