"iş" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "iş" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 519

SURE ADI AYET
Lokman (28) (Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla itendir, hakkıyla görendir.
Lokman (17) "Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilm lerdendir."
Lokman (16) (Lokmân öğütlerine şöyle devam etti:) "Yavrum! Şüphesiz yapılan bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, (herşeyden) hakkıyla haberdar olandır."
Lokman (9) Şüphesiz, iman edip salih amel leyenler için içlerinde ebedi kalacakları Naîm cennetleri vardır. Allah (bu konuda) gerçek bir vaadde bulunmuştur. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Lokman (7) Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç itmem gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı müjdele.
Lokman (5) İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve te onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Secde (5) Gökten yere kadar bütün leri Allah yürütür. Sonra bu ler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir.
Secde (9) Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için itme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Secde (12) Suçlular Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, "Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve ittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel leyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız" dedikleri vakit, (onları) bir görsen!
Secde (19) İman edip salih amel leyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükafat olarak Me'vâ cennetleri vardır.
Ahzab (5) Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir te size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Ahzab (31) İçinizden kim Allah'a ve Resülüne itaat eder ve salih bir amel lerse, ona mükafatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.
Ahzab (35) Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü'min erkeklerle mü'min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkekler, Allah'a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, te onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
Ahzab (36) Allah ve Resûlü bir hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi leri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Ahzab (58) Mümin erkekleri ve mümin kadınları lemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmlerdir.
Ahzab (71) Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin lerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.
Sebe (4) Allah'ın, iman edip salih amel leyenleri mükâfatlandırması için (her şey o kitapta tespit edilmtir.) İşte onlar için bir bağışlanma ve bereketli bir rızık vardır.
Sebe (5) Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışırcasına çaba harcayanlar var ya; te onlar için elem dolu, çok kötü bir azap vardır.
Sebe (11) Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin" dedik ve "(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, çilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. "Salih amel leyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm" diye vahyettik.
Sebe (17) Nimetlere karşı nankörlük etmeleri sebebiyle onları te böyle cezalandırdık. Biz (bu şekilde) ancak nankörleri cezalandırırız.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 Sonraki Sayfa >