"m" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "m" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2178

SURE ADI AYET
Necm (48) Şüphesiz O, başkalarına muhtaç olmaktan kurtardı ve varlık sahibi kıldı.
Necm (61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur'an'a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Kamer (2) Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.
Kamer (14) Gemi, inkar edilen kimseye (Nuh'a) bir mükafat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.
Kamer (15) Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (17) Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (22) Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: "İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz."
Kamer (25) "Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
Kamer (32) Andolsun, biz Kur'anı, düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lût'un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.
Kamer (37) Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
Kamer (40) Andolsun, biz Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (42) Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.
Kamer (43) (Ey mekkeliler!) Sizin kafirleriniz onlardan daha mı hayırlı? Yoksa sizin için kitaplarda bir berat mı var?
Kamer (44) Yoksa onlar, "Biz yardımlaşan (güçlü) bir topluluğuz" mu diyorlar?
Kamer (46) Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.
Kamer (51) Andolsun, biz sizin gibileri hep helak ettik. Fakat var mı düşünüp öğüt alan?
Kamer (55) muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.
Rahman (11) Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 Sonraki Sayfa >