"mu" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "mu" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 616

SURE ADI AYET
Tur (18) Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Tur (29) (Ey muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.
Tur (30) Yoksa onlar, "O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz" mu diyorlar?
Tur (32) Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?
Necm (7) (Kur'an'ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
Necm (12) (Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?
Necm (48) Şüphesiz O, başkalarına muhtaç olmaktan kurtardı ve varlık sahibi kıldı.
Kamer (2) Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.
Kamer (42) Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.
Kamer (44) Yoksa onlar, "Biz yardımlaşan (güçlü) bir topluluğuz" mu diyorlar?
Kamer (55) muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.
Vakıa (8) Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!
Vakıa (9) Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
Vakıa (27) Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
Vakıa (34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Vakıa (38) Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.
Vakıa (41) Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
Vakıa (50) De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
Vakıa (52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
Vakıa (91) Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, "Selam sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!" denir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki Sayfa >