"onlar" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "onlar" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1994

SURE ADI AYET
Sad (24) Davud dedi ki: "Andolsun, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemek suretiyle sana zulmetmiştir. Esasen ortakların pek çoğu birbirine haksızlık eder. Ancak iman edip salih ameller işleyenler başka. onlar da pek azdır." Dâvûd bizim kendisini imtihan ettiğimizi anladı. Derken Rabbinden bağışlama diledi, eğilerek secdeye kapandı ve Allah'a yöneldi.
Sad (43) Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik.
Sad (46) Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.
Sad (47) Şüphesiz onlar, bizim katımızda hayırlı, seçkin kimselerdendir
Sad (48) (Ey Muhammed!) İsmail, el-Yesa' ve Zülkifl'i de an. onların her biri iyi kimselerdi.
Sad (51) onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler.
Sad (56) İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
Sad (59) (Kendi aralarında şöyle derler:) "İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir."
Sad (63) "(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?"
Sad (83) İblis, "Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım" dedi.
Sad (85) "Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım."
Zümer (67) Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O'nun elindedir. Gökler de O'nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
Zümer (61) Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları başarıları sebebiyle kurtarır. onlara kötülük dokunmaz. onlar üzülmezler de.
Zümer (63) Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Allah'ın âyetlerini inkar edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Zümer (59) (Allah şöyle diyecek:) "Hayır, öyle değil! Âyetlerim sana geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun."
Zümer (51) Nihayet kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet etmişti. onlardan zulmedenler var ya, kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet edecektir. onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Zümer (50) Bunu kendilerinden öncekiler de söylemişti ama kazandıkları şeyler onlara hiçbir yarar sağlamamıştı.
Zümer (49) İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Zümer (48) (Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.
Zümer (47) Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 Sonraki Sayfa >