"rabb" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "rabb" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 664

SURE ADI AYET
Şura (14) Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer (azabın) belli bir süreye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitab'a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Şura (15) (Ey Muhammed!) Bundan dolayı sen çağrıya devam et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heva ve heveslerine uyma ve şöyle de: "Ben Allah'ın indirdiği her kitaba inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de rabbimiz, sizin de rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş de ancak O'nadır."
Şura (47) Allah'tan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!
Zuhruf (14) O bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.
Zuhruf (32) rabbinin rahmetini onlar mı bölüştürüyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için, (çeşitli alanlarda) kimini kimine, derece derece üstün kıldık. rabbinin rahmeti, onların biriktirdikleri (dünyalık) şeylerden daha hayırlıdır.
Zuhruf (35) Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.
Zuhruf (46) Andolsun, biz Mûsâ'yı mucizelerimizle Firavun'a ve ileri gelen adamlarına göndermiştik de o, "Şüphesiz ben âlemlerin rabbinin elçisiyim" demişti.
Zuhruf (49) (Onlar azabı görünce) "Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için rabbine dua et. Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz" dediler.
Zuhruf (64) Şüphesiz Allah, benim de rabbim, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O'na kulluk edin, işte bu doğru bir yoldur.
Zuhruf (77) (Görevli meleğe şöyle seslenirler:) "Ey Mâlik! rabbin bizim işimizi bitirsin." O da, "Siz hep böyle kalacaksınız" der.
Zuhruf (82) Göklerin ve yerin rabbi, Arş'ın da rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden uzaktır.
Zuhruf (88) Onun (Muhammed'in), "Ya rabbi!" demesine andolsun ki, şüphesiz bunlar iman etmeyen bir kavimdir.
Duhan (7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Duhan (8) Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Yaşatır, öldürür. O, sizin de rabbiniz, önceki atalarınızın da rabbidir.
Duhan (20) "Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a sığındım."
Duhan (22) Sonra Mûsâ rabbine, "Bunlar günahkâr bir toplumdur" diye seslendi.
Duhan (57) Bunlar rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.
Casiye (15) Kim salih bir amel işlerse kendi lehine işlemiş olur. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhine yapmış olur. Sonra rabbinize döndürüleceksiniz.
Casiye (17) Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
Casiye (36) Hamd, göklerin rabbi ve yerin rabbi, âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 Sonraki Sayfa >