"yalan" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "yalan" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 264

SURE ADI AYET
Şuara (117) Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı."
Şuara (123) Âd kavmi de peygamberleri yalanladı.
Şuara (139) Böylece onlar Hûd'u yalanladılar. Biz de bu yüzden onları helak ettik. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
Şuara (141) Semûd kavmi de Peygamberleri yalanladı.
Şuara (160) Lût'un kavmi de peygamberleri yalanladı.
Şuara (176) Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.
Şuara (186) Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."
Şuara (189) Onlar Şuayb'ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.
Şuara (222) Onlar, her günahkâr yalancıya inerler.
Şuara (223) Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.
Neml (27) Süleyman, Hüdhüd’e şöyle dedi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz."
Neml (83) Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların (topluca hesap yerine) sevk edilecekleri günü hatırla.
Neml (84) Hesap yerine geldiklerinde Allah şöyle der: "Siz benim âyetlerimi, onları ilmen kavramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!"
Kasas (34) "Kardeşim Hârûn'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
Kasas (38) Firavun, "Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum. Ey Hâmân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Mûsâ'nın ilahına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum" dedi.
Ankebut (3) Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Ankebut (12) İnkar edenler iman edenlere, "Yolumuza uyun da sizin günahlarınızı yüklenelim" derler. Halbuki onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir. Şüphesiz onlar kesinlikle yalancılardır.
Ankebut (17) "Siz Allah'ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah'ı bırakarak taptıklarınızın size hiçbir rızık vermeye güçleri yetmez. Öyle ise rızkı Allah'ın katında arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz."
Ankebut (18) "Eğer siz yalanlarsanız bilin ki, sizden önce geçen birtakım ümmetler de yalanlamışlardı. Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir."
Ankebut (37) Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Sonraki Sayfa >