"z" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "z" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 959

SURE ADI AYET
Hakka (32) "Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu."
Mearic (20) Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
Mearic (44) Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerini zillet kaplamış bir halde mezarlarından süratle çıkacakları o günü hatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür.
Nuh (24) "Onlar gerçekten birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin sadece sapıklıklarını artır."
Nuh (28) "Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. zalimlerin de ancak helâkini arttır."
Cin (17) Yine de ki: "Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
Cin (21) De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim."
Cin (24) Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
Müzzemmil (13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
Müzzemmil (20) (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O halde, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, Allah'a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükafat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Müddessir (9) Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.
Kıyame (6) "O kıyamet günü ne zaman?" diye sorar.
Kıyame (10) zler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan "kaçış nereye?" diyecektir.
Kıyame (18) O halde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.
Kıyame (30) Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevkediliş Rabbinedir.
Kıyame (36) İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.
İnsan (1) İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti.
İnsan (4) Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
İnsan (17) Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir.
İnsan (31) O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 Sonraki Sayfa >