"KAV" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "KAV" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 277

SURE ADI AYET
Secde (14) (Onlara şöyle denilecek:) "O halde bu gününüze KAVuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedi azabı tadın."
Secde (23) Andolsun, biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur'an'a) KAVuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık
Ahzab (21) Andolsun, Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe KAVuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
Ahzab (44) Allah'a KAVuşacakları gün mü'minlere yönelik esenlik dileği "Selam" dır. Allah onlara bol bir mükafat hazırlamıştır.
Yasin (6) Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir KAVmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
Yasin (19) Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir KAVimsiniz" dediler.
Yasin (20) Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey KAVmim! Bu elçilere uyun."
Yasin (27) (KAVmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke KAVmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
Yasin (28) Kendisinden sonra KAVmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
Saffat (30) "Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hakimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir KAVimdiniz."
Saffat (85) Hani babasına ve KAVmine şöyle demişti: "Siz neye tapıyorsunuz?"
Saffat (94) KAVmi (telaş içinde) koşarak ona doğru geldi.
Saffat (97) KAVmi, "Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın" dedi.
Saffat (115) Onları ve KAVimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Saffat (124) Hani KAVmine şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
Sad (13) Onlardan önce de Nûh KAVmi, Âd KAVmi, kazıklar sahibi2 Firavun, Semûd KAVmi, Lût KAVmi ve Eyke halkı da Peygamberleri yalanlamışlardı. İşte onlar da (böyle) gruplardı.
Zümer (40) De ki: "Ey KAVmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!"
Zümer (71) İnkar edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze KAVuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" Onlar da, "Evet geldi" derler. Fakat inkarcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.
Mümin (5) Onlardan önce Nûh'un KAVmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı. Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı. Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
Mümin (29) "Ey KAVmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir. Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?" Firavun, "Ben size ancak kendi görüşümü bildiriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Sonraki Sayfa >