"KAV" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "KAV" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 277

SURE ADI AYET
Hicr (79) Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût KAVminin yaşadığı Sodom ile Şuayb KAVminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler.
Nahl (11) Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir KAVim için bir ibret vardır.
İsra (59) Bizi, (Kureyş'in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (Nitekim) Semûd KAVmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. Oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz.
İsra (69) Yahut sizi tekrar denize döndürüp üstünüze, kasıp KAVuran bir fırtına yollayarak nankörlüğünüz sebebiyle sizi boğmasından, sonra da bize karşı kendiniz için arka çıkacak bir yardımcı bulamama (durumun) dan güvende misiniz?
Kehf (15) Kalkıp da, "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başkasına asla ilah demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu KAVmimiz, ondan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?" dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik.
Kehf (29) De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp KAVuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
Kehf (68) "İç yüzünü KAVrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"
Kehf (86) Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir KAVim gördü. "Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın" dedik.
Kehf (94) Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cüc ve Me'cüc (adlı KAVimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar. Onlarla bizim aramıza bir engel yapman karşılığında sana bir vergi verelim mi?"
Kehf (105) Onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na KAVuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir.
Kehf (110) De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım, (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilah'ınız ancak bir tek ilâhtır" diye vahyolunuyor. Kim Rabbine KAVuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın."
Ta Ha (83) (Mûsâ Tûr'a varınca): "Seni, acele ile KAVminden uzaklaştıran nedir, ey Mûsâ?" (dedik.)
Ta Ha (86) Bunun üzerine Mûsâ öfke dolu ve üzgün bir halde halkına döndü. "Ey KAVmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) çok zaman mı geçti, yoksa üzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?" dedi.
Ta Ha (90) Andolsun, Hârûn onlara daha önce şöyle demişti: "Ey KAVmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahmân'dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin."
Enbiya (52) Hani o babasına ve KAVmine, "Ne bu tapınıp durduğunuz heykeller?" demişti.
Enbiya (79) Biz hüküm vermeyi Süleyman'a KAVratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik. Dâvûd ile birlikte, Allah'ı tespih etmeleri için dağları ve kuşları onun emrine verdik. Bunları yapan biz idik.
Hac (42) Ey Muhammed! Eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce Nûh, Âd ve Semûd KAVimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı.
Hac (44) İbrahim'in KAVmi ile Lût'un KAVmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).
Müminun (23) Andolsun biz, Nûh'u kendi KAVmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey KAVmim! Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. Allah'a karşı gelmekten hâlâ sakınmaz mısınız?" dedi.
Müminun (24) Bunun üzerine kendi KAVminden inkar eden ileri gelenler şöyle dediler: "Bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi bir melek gönderirdi. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Sonraki Sayfa >