"KAV" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "KAV" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 277

SURE ADI AYET
Neml (24) "Onun ve KAVminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar."
Neml (43) Daha önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir KAVimden idi.
Neml (45) Andolsun biz, "Allah’a kulluk edin" diye (uyarması için) Semûd KAVmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
Neml (46) Salih onlara, "Ey KAVmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!"
Neml (47) Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında(yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir KAVimsiniz" dedi.
Neml (51) Bak onların tuzaklarının sonucu nasıl oldu: Biz onları ve KAVimlerini topyekün helak ettik.
Neml (52) İşte zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir KAVim için bir ibret vardır.
Neml (54) Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o KAVmine şöyle demişti: "Göz göre göre o çirkin işi mi yapıyorsunuz?"
Neml (56) Bunun üzerine KAVminin cevabı ancak şöyle demek oldu: "Lût’un ailesini memleketinizden çıkarın. Çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış(!)"
Neml (60) Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar (Allah’a) eş tutan bir KAVimdir.
Neml (84) Hesap yerine geldiklerinde Allah şöyle der: "Siz benim âyetlerimi, onları ilmen KAVramamışken yalanladınız öyle mi? Yoksa ne yapıyordunuz ki?!"
Kasas (3) İman eden bir KAVm için Mûsâ ile Firavun'un haberlerinden bir kısmını sana gerçek olarak anlatacağız.
Kasas (15) Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; KAVga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, "Bu şeytanın işidir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır" dedi.
Kasas (21) Mûsâ korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve "Ey Rabbim! Beni bu zalim KAVimden kurtar" dedi.
Kasas (25) Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip, "Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor" dedi. Mûsâ onun (Şuayb'ın) yanına gelip başından geçenleri ona anlatınca Şuayb, "Korkma o zalim KAVimden kurtuldun" dedi.
Kasas (32) "Elini koynuna sok. (Alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir hâlde çıksın. Korkudan açılan kolunu kendine çek (toparlan). İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. Çünkü onlar fasık bir KAVimdirler."
Kasas (46) Yine biz (Mûsâ'ya) seslendiğimiz zaman Tûr'un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmeyen bir KAVmi, düşünüp öğüt alsınlar diye uyarman için (o haberleri) sana bildiriyoruz.
Kasas (61) Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye KAVuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas (76) Şüphesiz Kârûn, Mûsâ'nın KAVmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, KAVmi kendisine şöyle demişti: "Böbürlenme! Çünkü Allah böbürlenip şımaranları sevmez."
Kasas (79) Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde KAVminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, "Keşke Kârûn'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir" dediler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Sonraki Sayfa >