"Kadın" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Kadın" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 117

SURE ADI AYET
Şuara (171) Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir Kadın hariç bütün ailesini kurtardık.
Neml (23) "Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir Kadın gördüm."
Neml (55) "Siz Kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz."
Kasas (4) Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, Kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o bozgunculardandı.
Ahzab (32) Ey Peygamber'in hanımları! Siz, Kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bir eda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümide kapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.
Ahzab (33) Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi Kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah'a ve Resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Ahzab (35) Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman Kadınlar, mü'min erkeklerle mü'min Kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar Kadınlar, doğru erkeklerle doğru Kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden Kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkekler, Allah'a derinden saygı duyan Kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren Kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan Kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan Kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan Kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.
Ahzab (36) Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min Kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Ahzab (49) Ey iman edenler! Mü'min Kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın.
Ahzab (50) Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan Kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber'e bağışlayan, Peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min Kadını da (sana helal kıldık.) Mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Ahzab (52) Bundan sonra, güzellikleri hoşuna gitse bile, başka Kadınlarla evlenmek, eşlerini boşayıp başka eşler almak sana helal değildir. Ancak sahip olduğun cariyeler başka. Şüphesiz Allah her şeyi gözetleyendir.
Ahzab (55) Peygamberin hanımlarına, babalarından, oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, mümin Kadınlardan ve sahip oldukları cariyelerden ötürü bir günah yoktur. Ey Peygamber hanımları! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla şahittir.
Ahzab (58) Mümin erkekleri ve mümin Kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.
Ahzab (59) Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin Kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Ahzab (73) Allah, münafık erkeklere ve münafık Kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan Kadınlara azap etmek; mümin erkeklerin ve mümin Kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Saffat (135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir Kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Mümin (25) Mûsâ onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, Kadınlarını sağ bırakın" dediler. Fakat kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Mümin (40) "Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır."
Muhammed (19) Bil ki Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendinin, hem de inanmış erkek ve Kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah gezip dolaştığınız yeri de, içinde kalacağınız yeri de bilir.
Fetih (5) Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve Kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 Sonraki Sayfa >