"Rızık" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Rızık" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 89

SURE ADI AYET
Rum (40) Allah, sizi yaratan, sonra size Rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah'a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
Secde (16) Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine Rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.
Ahzab (31) İçinizden kim Allah'a ve Resülüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükafatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir Rızık hazırlamışızdır.
Sebe (4) Allah'ın, iman edip salih amel işleyenleri mükâfatlandırması için (her şey o kitapta tespit edilmiştir.) İşte onlar için bir bağışlanma ve bereketli bir Rızık vardır.
Sebe (24) De ki: "Size göklerden ve yerden kim Rızık verir?" De ki: "Allah. O halde ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!"
Sebe (39) De ki: "Şüphesiz, Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerine başkasını verir. O Rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Fatır (29) Şüphesiz, Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine Rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.
Fatır (3) Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Allah'tan başka size göklerden ve yerden Rızık veren bir yaratıcı var mı? O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?
Yasin (47) Onlara, "Allah'ın sizi Rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.
Saffat (42) İşte onlar için belli bir Rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
Sad (54) İşte bu bizim verdiğimiz Rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Mümin (13) O, size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir Rızık indirendir. Ancak O'na yönelen, düşünüp ibret alır.
Mümin (40) "Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü'min olarak salih bir amel işlerse işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak Rızıklandırılacaklardır."
Mümin (64) Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle Rızıklandırandır. İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
Fussilet (10) O, dört gün içinde (dört evrede), yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada Rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak Rızıklar takdir etti.
Şura (19) Allah kullarına çok lütufkârdır, dilediğini Rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Şura (39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz Rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Casiye (5) Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah'ın gökten Rızık (sebebi olarak yağmur) indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgarları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.
Casiye (16) Andolsun biz, İsrailoğullarına kitap, hükümranlık ve peygamberlik verdik. Onları güzel ve temiz yiyeceklerle Rızıklandırdık ve onları (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık.
Kaf (11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için Rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 Sonraki Sayfa >