"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Kamer (54) Şüphesiz allah'a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar.
Rahman (10) allah yeri yaratıklar için var etti.
Rahman (14) allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.
Rahman (35) Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
Rahman (54) Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.
Vakıa (7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.
Vakıa (34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Vakıa (82) Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve allah'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?
Vakıa (89) Fakat (ölen kişi) allah'a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Hadıd (1) Göklerdeki ve yerdeki her şey allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hadıd (4) O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş'a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.
Hadıd (7) allah'a ve Resülüne iman edin ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı maldan, (allah yolunda) harcayın. İçinizden iman edip de (allah yolunda) harcayanlar var ya; onlar için büyük bir mükafat vardır.
Hadıd (8) Peygamber, sizi, Rabbinize iman etmeniz için davet edip dururken size ne oluyor da allah'a iman etmiyorsunuz? Halbuki (allah ezelde) sizden sağlam bir söz de almıştı. Eğer inanacak kimselerseniz (bu çağrıya uyun).
Hadıd (9) O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık âyetler indirendir. Şüphesiz allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.
Hadıd (10) Size ne oluyor da, allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası allah'ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber allah hepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Hadıd (11) Kim allah'a güzel bir borç verecek ki, allah da onu kendisine kat kat ödesin. Ona çok değerli bir mükafat da vardır.
Hadıd (14) (Münafıklar) mü'minlere şöyle seslenirler: "Biz de (dünyada) sizinle beraber değil miydik?" (Mü'minler de) derler ki: "Evet, fakat siz kendinizi yaktınız. Başımıza musibetler gelmesini gözlediniz, şüphe ettiniz. allah'ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) allah hakkında da sizi aldattı."
Hadıd (15) Bugün artık ne sizden, ne de inkar edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Orası gidilecek ne kötü yerdir!
Hadıd (16) İman edenlerin allah'ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan bir çoğu fasık kimselerdir.
Hadıd (17) Bilin ki allah, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >