"all" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "all" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2042

SURE ADI AYET
Hicr (13) Önceki milletlerin (helakine dair allah'ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur'an'a) inanmazlar.
İbrahim (2) Elif Lâm Râ. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin haline.
İbrahim (3) Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.
İbrahim (4) Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (allah'ın emirlerini) iyice açıklasın. allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
İbrahim (5) Andolsun, Mûsâ'yı da, "Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara allah'ın (geçmiş milletleri cezalandırdığı) günlerini hatırlat" diye âyetlerimizle gönderdik. Şüphesiz bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
İbrahim (8) Mûsâ şöyle dedi: "Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de gerçek şu ki, allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye layık olandır."
İbrahim (9) Sizden önceki Nûh, Âd, ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin –ki onları allah'tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? Onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, "Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz" dediler.
İbrahim (10) Peygamberleri dedi ki: "Gökleri ve yeri yaratan allah hakkında şüphe mi var? (Halbuki) O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi (imana) çağırıyor. Onlar, "Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin" dediler.
İbrahim (11) Peygamberleri onlara dedi ki: "Biz ancak sizin gibi birer insanız. Fakat allah kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder. allah'ın izni olmadıkça bizim size bir delil getirmemiz haddimize değil. Mü'minler ancak allah'a tevekkül etsinler."
İbrahim (12) "allah bize yollarımızı dosdoğru göstermişken, biz ne diye ona tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız allah'a tevekkül etsinler."
İbrahim (15) Peygamberler allah'tan yardım istediler ve her inatçı zorba hüsrana uğradı.
İbrahim (19) allah'ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir.
İbrahim (20) Bu allah'a hiç de güç gelmez.
İbrahim (21) İnsanların hepsi allah'ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: "Şüphesiz bizler size uymuştuk, şimdi siz az bir şey olsun allah'ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?" Onlar da, "Eğer allah bizi doğru yola eriştirseydi biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur" derler.
İbrahim (22) İş bitirilince şeytan da diyecek ki: "Şüphesiz allah size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni allah'a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır."
İbrahim (24) Görmedin mi allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir.
İbrahim (25) Bu ağaç Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye allah insanlara misaller getirir.
İbrahim (27) allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve allah dilediğini yapar.
İbrahim (29) allah'ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
İbrahim (30) allah'ın yolundan saptırmak için ona ortaklar koştular. De ki: "Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >