"alla" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "alla" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2042

SURE ADI AYET
Yusuf (21) O'nu satın alan Mısırlı kişi hanımına dedi ki: "Ona iyi bak. Belki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." İşte böylece biz Yûsuf'u o yere (Mısır'a) yerleştirdik ve ona (rüyadaki) olayların yorumunu öğretelim diye böyle yaptık. allah işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Yusuf (31) Kadın, bunların dedikodularını işitince haber gönderip onları çağırdı. (ziyafet düzenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı. Her birine birer de bıçak verdi ve Yûsuf'a, "Çık karşılarına" dedi. Kadınlar Yûsuf'u görünce onu pek büyüttüler ve şaşkınlıkla ellerini kestiler. "Haşa! allah için, bu bir insan değil, ancak şerefli bir melektir" dediler.
Yusuf (37) Yûsuf dedi ki: "Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, allah'a inanmayan ve ahireti inkar eden bir milletin dinini bıraktım."
Yusuf (38) "Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub'un dinine uydum. Bizim allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız (söz konusu) olamaz. Bu, bize ve insanlara allah'ın bir lütfudur, fakat insanların çoğu şükretmezler."
Yusuf (39) "Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilahlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hakimiyet sahibi olan tek allah mı?"
Yusuf (40) "Siz allah'ı bırakıp; sadece sizin ve atalarınızın taktığı bir takım isimlere (düzmece ilahlara) tapıyorsunuz. allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak allah'a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler."
Yusuf (51) Kral kadınlara, "Yûsuf'tan murad almak istediğiniz zaman derdiniz ne idi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! allah için, biz onun bir kötülüğünü bilmiyoruz" dediler. Aziz'in karısı ise, "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ondan ben murad almak istedim. Şüphesiz Yûsuf doğru söyleyenlerdendir" dedi.
Yusuf (52) (Yûsuf), "Benim böyle yapmam, Aziz'in; yokluğunda, benim kendisine hainlik etmediğimi ve allah'ın, hainlerin tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını bilmesi içindi" dedi.
Yusuf (57) Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir.
Yusuf (64) Yakub onlara, "Onun hakkında size ancak, daha önce kardeşi hakkında güvendiğim kadar güvenebilirim! allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir" dedi.
Yusuf (66) Babaları, "Kuşatılıp çaresiz durumda kalmanız hariç, onu bana geri getireceğinize dair allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle göndermeyeceğim" dedi. Ona güvencelerini verdiklerinde, "allah söylediklerimize vekildir" dedi.
Yusuf (67) Sonra da, "Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak allah'ındır. Ben ona tevekkül ettim.5 Tevekkül edenler de yalnız ona tevekkül etsinler" dedi.
Yusuf (68) Babalarının emrettiği şekilde (ayrı kapılardan) girdiklerinde (bile) bu, allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan uzaklaştıracak değildi. Sadece Yakub içindeki bir dileği ortaya koymuş oldu. Şüphesiz o, biz kendisine öğrettiğimiz için bilgi sahibidir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yusuf (76) Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf'a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak allah'ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.
Yusuf (77) Dediler ki: "Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı." Yûsuf bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden, "Siz kötü bir durumdasınız; anlattığınızı allah çok daha iyi biliyor" dedi.
Yusuf (79) Yûsuf, "Malımızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını tutmaktan allah'a sığınırız. Şüphesiz biz o takdirde zulmetmiş oluruz" dedi.
Yusuf (80) Ondan ümitlerini kesince, kendi aralarında konuşmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri dedi ki: "Babanızın allah adına sizden söz aldığını, daha önce de Yûsuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Artık babam bana izin verinceye veya allah, hakkımda hükmedinceye kadar buradan asla ayrılmayacağım. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır."
Yusuf (83) Yakup, "Nefisleriniz sizi bir iş yapmağa sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Umulur ki allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi.
Yusuf (86) Yakub, "Ben tasa ve üzüntümü ancak allah'a arz ederim. Ben allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim" dedi.
Yusuf (87) "Ey oğullarım! Gidin Yûsuf'u ve kardeşini araştırın. allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası allah'ın rahmetinden ümidini kesmez."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >